Siyah Ev Modası: Ruhum Karardı! Bu Zevksizlik Neden?
İzmir Ege Haberleri

Siyah Ev Modası: Ruhum Karardı! Bu Zevksizlik Neden?


13 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

Son zamanlarda kafama taktığım bir konu var: Siyah evler! Bu yeni moda mimari akımı, sahil şeridini simsiyah evler ve otellerle doldurdu. Tam bir emekli teyze gibi, Akdeniz-Ege mimarisine rahmet okutan bu zevksizlik ve görgüsüzlük örneği siyah lahitlere ayar oluyorum.

Siyah Evler: Modernlik mi, Zevksizlik mi?

O "modern" mimari diye dayatılan, ama aslında "Biz zenginiz ve zevksiziz!" diye haykıran o simsiyah, ruhsuz, güneş çarptıkça eriyen plastik lahitler! Sahil kenarları artık tam bir Tim Burton film seti gibi… Bir zamanlar Ege ve Akdeniz'in o şirin mi şirin, begonvilli, mavi pencereli, kiremit çatılı evleri vardı. Rum ustaların el emeği, göz nuru, ruh katılmış yapıları… Şimdi ise sahil boyunca dizilmiş siyah, kare şeklinde, "Ben aslında bir mimari projeden çok, uzaylı iniş pistiyim" diyen binalar görüyoruz.

Hele şu Alaçatı Çamlık yolundaki örnek var ya… Ona "Stonehenge'in minimalist kuzeni" ya da "Mısır piramitlerinin depresif versiyonu" diyebiliriz. Kim bu binayı çizdi, kim onayladı, kim satın alıp "Evet, bu evde yaşamak istiyorum!" dedi, hepsinin ayrı ayrı zevk karnesi sıfır!

Geleneksel Mimarinin Kaybı

Nerede o rüzgâr gülü desenli kapılar, nerede o taş işçiliği, nerede o kırmızı kiremitlerin üzerine uzanmış kediler? Şimdi her yer siyah, daha siyah, en siyah! Sanki "Biz burada mutsuz yaşıyoruz, bu yüzden evimizi matem rengine boyadık!" mesajı veriyorlar. Belediyeler bu zevksizliğe izin vermemeli. Bir standart olmalı. Ege ve Akdeniz mimarisi renklerine sadık kalınmalı. O renk skalasında siyah yok, gri yok, yok yahu yok!

En komik olanı da şu: Bu siyah evleri yapanlar, yaz tatili için Santorini'ye, Mykonos'a gidiyorlar. O bembeyaz, mavi kapılı evlerin önünde bin tane poz verip Instagram'a kalpler atıyorlar. Amaaan ne romantik, değil mi? Peki kendi memleketlerini neden bir "goth" mahallesine çeviriyorlar?

Çözüm Ne Olmalı?

Eğer siz de bu evlerden birine sahipseniz, üzülmeyin! Belki bir gün "Gothic mimari" diye turist çekersiniz. Ya da "Vampir temalı butik otel" olursunuz. Yeter ki beyaz badana almayın, aman modernliğiniz kaybolmasın! Unutmayalım ki, mimari sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir kültür ve yaşam biçimidir. Kendi özgün değerlerimizi koruyarak, daha yaşanabilir ve estetik mekanlar yaratmak hepimizin sorumluluğundadır.