
Şirince'nin Sırrı: Bizans ve Türk'ten Kalma Sarnıçlar!
İzmir'in incisi Selçuk, birbirinden özel tarihi yapılarla dolu. Bu yapıların en dikkat çekicilerinden biri de Ayasuluk Kale Sarnıçları. Şehrin yüksek bir noktasında konumlanan kale içindeki bu sarnıçlar, asırlar boyunca bölge halkının su ihtiyacını karşılamış. Aydınoğulları Beyliği'nden kalma izler taşıyan bu sarnıçlar, İç Kale'deki Türk dönemi sarnıçlarından oluşuyor. Toplamda 5 adet bulunan bu sarnıçlardan ikisi batı kapısının yanında, diğer ikisi ise doğu kapısının bitişiğinde yer alıyor. Ayrıca İç Kale'nin en yüksek noktasında, sarnıca dönüştürülmüş bir bazilikanın apsis bölümü bulunuyor.
Ayasuluk Kale Sarnıçları: Tarihin İzleri
Bu sarnıçların iç kısımları, dayanıklı bir harçla sıvanmış ve Aydınoğulları Beyliği Dönemi'ne ait olduğu biliniyor. Taş döşemeli yoldan gelen yağmur sularının yanı sıra, tonozlardaki yağmur suları da bu sarnıçları besliyordu. Batı girişinin kuzeyindeki batı sarnıçları, diğerlerine göre daha küçük boyutlarda. Kazı çalışmaları halen devam eden bu sarnıçların, 1800'lü yıllarda askerlerin su ihtiyacını karşıladığı, kazılarda bulunan lüle parçalarından anlaşılıyor. Büyük sarnıcın batısında, Takip Kapısı Doğu Kulesi ile bağlantılı bir dizi oda (11. yüzyıla ait) ve bir küçük sarnıç daha gün yüzüne çıkarılmış.
Bizans Dönemi Sarnıçları: Şirince'nin Kaynak Suları
St. Jean Kilisesi civarında, dış kalede, su kemerleri yakınında ve iç kalede olmak üzere Ayasuluk Tepesi'nde en az beş adet Bizans dönemi sarnıcı bulunuyor. Yeni bulunan büyük sarnıç ile sur dışındaki sütunlu sarnıç, Selçuk ilçesi içindeki su kemerleriyle taşınan Şirince Kaynak Suyu'ndan besleniyor. Diğerleri ise yağmur sularıyla doluyor. Bu sarnıçlar; kilise, piskoposluk sarayı ve manastır gibi yapıların su ihtiyacını karşılıyordu. Doğu girişinin kuzeyinde, sur duvarına bitişik olan sarnıç, yere gömülü ve farklı bir mimariye sahip. Bu sarnıç, üstündeki bazilika ile birlikte yağmur sularıyla besleniyor.
5. Yüzyıla Uzanan Tarih
İç Kale'nin en üstünde, Kale Hamamı ve üstü beşik tonozla örtülü bir sarnıç hala ayakta duruyor. Türk döneminde sarnıç haline getirilen bu tonozlu yapı, aslında Erken Bizans Dönemi'ne (5. yüzyıl) ait bir bazilikanın doğu (apsis) bölümü. Nef bölümü tamamen yıkık olan bazilikanın apsisinin iki yanında, haçın kolları şeklinde odalar bulunuyordu. Büyük sarnıcın batısında, Takip Kapısı Doğu Kulesi ile bağlantılı bir dizi oda (11. yüzyıla ait) ve bir küçük sarnıç daha açığa çıkarılmıştır.
Şirince'deki bu tarihi sarnıçlar, bölgenin zengin kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Hem Bizans hem de Türk dönemlerine ait izler taşıyan bu yapılar, geçmişin su ihtiyacını nasıl karşıladığını gözler önüne seriyor. Günümüzde turistik bir cazibe merkezi olan Şirince, bu sarnıçlar sayesinde tarih ve doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir deneyim sunuyor. Bu yapılar, sadece birer su deposu olmanın ötesinde, geçmişin mühendislik harikalarını ve kültürel değişimlerini yansıtan önemli tarihi eserlerdir.