12 Mayıs 2025 Pazartesi

Saraçhane Davası: Delil Yok! İmamoğlu'na Destek Eylemine Soruşturma Şoku!

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından Saraçhane Meydanı'nda düzenlenen eylemlere katılan 189 kişinin yargılanmasına başlandı. İstanbul 62. ve 65. Asliye Ceza Mahkemeleri'nde görülen davalarda sanıklar, anayasal haklarını kullandıklarını belirterek beraatlarını istedi. Avukatlar ise dosyada delil bulunmadığına dikkat çekti.

Saraçhane Davası'nda Neler Yaşandı?

Saraçhane eylemlerininin ardından gözaltına alınan 90 genç hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul Adliyesi 65. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma salonu yetersizliğinin de etkisiyle mahkeme, 90 sanığı alfabetik olarak iki ayrı 45'li iki gruba ayırdı ve ilk grubun duruşmasını 4 Temmuz'a erteledi. Mahkeme, 2. 45'lik grubun dosya numarasını verip gününü daha sonra tebliğ etmek üzere erteledi.

Duruşmaları, aynı gösteriler gerekçe gösterilerek tutuklanan ve tutuklu bulunduğu sırada CHP Parti Meclisi üyeliğine seçilen Berkay Gezgin, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökan Zeybek, Gökçe Gökçen, Özgür Karabat, Sevgi Kılıç, EMEP Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, DEM Parti MYK üyesi Musa Piroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Uluslararası Af Örgütü, Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Esra Mungan ve Can Candan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, İtalya'dan Bolonya barosundan temsilciler, anne babalar, gazeteci örgütleri temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi izedi.

Gençlerden Beraat Talebi

Duruşmada savunmalarını yapan gençlerin büyük çoğunluğu "anayasal hakkımızı kullandık, suç işlemedik, beraatımızı istiyoruz" dedi. Bazı gençler gözaltında kötü muamele iddialarını tekrarladı. Bir genç, "Sadece haklarımı kullandığım için evimden alıkonuldum. Ters kelepçelendim, kaba muamele gördüm. Gözaltında bize yiyecek verilmedi." dedi.

Bir başka genç ise şunları söyledi:

İnsan bu durumu esasen bir şaka olarak değerlendirmek istiyor. Demokratik haklarımızı kullandığımız için siyasi erkin elinde bulundurduğu araçlarla yargılandığımız alenen ortada. İnsan bu durumu esasen bir şaka olarak değerlendirmek istiyor. Nitekim bu değerlendirmeyi müşfik devletimize karşı yaptık, AKP-MHP iktidarının bir şakası sayesinde Silivri'de 18 gün kahkaha attık. Çünkü hukukun bahane edilerek bizi tutuklaması bir şakadan fazlası olamaz. Milyonlarca insanın iradesi böyle dalaverelerle sinip gitmeyecek en nihayetinde. Bunlardan sebep bana ve buradaki herkese yöneltilen suç isnadının dahi bir şaka olarak düşünülmeyip işleme konmasından ötürü yetkli kişileri esefle kınıyorum. Demokratik hakkımız olan eyleme hangi gün, nerede katıldığım dahi belirtilmemişken, bu konuda hiçbir delil dosyama konmamışken yine de, derhal beraatımı talep ediyorum.

Avukatlardan Dosya Eleştirisi

Daha sonra avukatlar söz alırken bir avukat, "Hiçbir suç işlendiğine dair kanıt yokken müvekkillerimizin masumiyetini kanıtlama gibi garip bir durumla karşı karşıyayız. Artık 'suçluluk karinesi' diye bir şey var. Önce müvekkillerimiz için bir suç atılıyor, ortada delil yok, yer yok saat yok. Sonra biz müvekkillerimizin masumiyetini ispatlamak zorunda kalıyoruz. Böyle boş dosya olur mu?" diye sordu.

Başka bir avukat, "Çok fazla ceza davası deneyimi olan bir avukatım. Bu dosya, hakimin sanıklardan şüpheyi kaldırmak için tek bir soru bile sormadığı tek duruşma olmalı. Bu, adil bir yargılama girişiminin olmadığının kabulüdür. Beraat kararını derhal yeniden değerlendirin" derken bir diğeri ise "19 yaşında bir kadını temsil ediyorum. Son on gündür hakkında soruşturma raporu arıyorum. Suçunun ne olduğu ve hangi delillere dayanarak isnat edildiği ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Böyle bir rapor yok! Müvekkilime karşı tek delil, hiçbir şey yapmadığını ve yüzünü kapatmadığını gösteren bir fotoğraf. Evinden gözaltına alındığı, dolayısıyla dağılmama 'suçu' açıkça işlenmediği ortada. Ama benim müvekkilim evinden göz altına alındı, özgürlüğü gasp edildi, eğitim hakkı ihlal edildi, okulu bir yıl uzadı. Müvekkilimin başına bunların neden geldiğini biz bilmiyoruz. Beraatını talep ediyorum." dedi.

Saraçhane Eylemleri Neden Yapılmıştı?

  • Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki
  • Demokratik hakların kullanımı
  • Hukuksuzluğa karşı duruş

Saraçhane davası, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve protesto hakkı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Sanıkların ve avukatların dile getirdiği eleştiriler, yargılama sürecindeki eksikliklere ve delil yetersizliğine işaret ediyor. Davanın sonucu, benzer olaylarda yargının nasıl bir tutum sergileyeceği konusunda önemli bir gösterge olacak.

İlgili Haberler

Son Dakika: PKK Feshedildi! Şok Kararın Perde Arkası
İzmir'den Örnek Proje: Engelliye İstihdam Kapısı!