Özlale'den Başkan Tugay'a Destek: İşçi Düşmanlığı Değil!

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki (İzBB) grev ve işçi çıkarmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Özlale, İzTV'de katıldığı bir programda, İzBB Başkanı Cemil Tugay'a verdiği destekten dolayı eleştirilmesine yanıt vererek, "Sendikanın bu taleplerine karşı çıkmak, emeği savunmamak anlamına gelmiyor. Hepimiz bir makulde buluşmalıyız" dedi.

İşçi ve İşveren Dengesi: İzmir Modeli

Özlale, işçi ve işveren arasındaki gerginliğin aslında olumlu bir şey olduğunu vurgulayarak, bu durumun işçinin boyun eğmediğini ve işverenin haklarını koruduğunu gösterdiğini ifade etti. İzmir'deki durumun şaşırtıcı olmadığını belirten Özlale, Tugay'a sosyal medya üzerinden açıkça destek verdiğini de hatırlattı. İşçi çocuğu olduğunu ve insanların zor koşullarda yaşadığının farkında olduğunu söyleyen Özlale, belediyenin klasik bir patron-çalışan ilişkisinden farklı olduğunu, İzmir'in çıkarlarını temsil ettiğini ve halka hizmet ettiğini vurgulayarak, bu nedenle bir denge bulunması gerektiğini savundu.

Ekonomist kimliğiyle konuya yaklaşan Özlale, Türkiye'de 3 asgari ücret alan kişi sayısının %7 olduğunu, belediyede çalışanların zamla birlikte alacağı ücretin ise 66 bin lira civarında olduğunu, bunun da asgari ücretin 3 katına denk geldiğini ve günümüz şartlarında son derece makul olduğunu düşündüğünü belirtti. Özlale, hangi belediye veya şehre gidilirse gidilsin, şu anki ücretten daha azının alınacağını, emekçilerin en çok istediği şeyin belki olmadığını ancak alınan maaşın İzmir ve Türkiye şartlarında kötü olmadığını savundu.

Sendikanın Seçim Yapma Zorunluluğu

Belediyede işçi fazlalığı olduğunu da dile getiren Özlale, fazladan istihdam edilen kişilere verilen paranın İzmir'in parası olduğunu, karşımızda İzmir halkına hizmet etmekle yükümlü bir belediye olduğunu hatırlattı. Hak etmediği şekilde yüksek maaş alan bir çalışanın İzmir'in hakkını yediğini savunan Özlale, İzBB başkanlığı adaylığında da işçi fazlalığı olduğunu söylediğini ve hala aynı düşüncede olduğunu vurguladı. İşçilere teklif edilen zamlarla beraber ikinci altı ayda 120-130 bin lira civarı ücretlerin konuşulduğunu, kamuda en yüksek maaşı alan profesörün bile bu maaşı almadığını, özel sektörde de bu maaşı alan kişi sayısının çok sınırlı olduğunu belirten Özlale, gönlünün işçi kardeşlerine daha fazlasını vermek istediğini ancak belediyenin bütçesinin belli olduğunu ve yapılan kesintilerin de belli olduğunu ifade etti.

Özlale, sendikanın burada bir seçim yapmak zorunda olduğunu, ya talep ettikleri ücretleri alacaklarını ancak daha az sayıda işçi alacaklarını ve diğerleriyle yolların ayrılacağını ya da daha düşük maaşlarla çalışmayı kabul edeceklerini söyledi. Cemil Başkan öncesi yapılan astronomik sözleşmelerin bugün belediyedeki iş barışını olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi.

İzmir Halkı Bilinçli Bir Seçmen

İzmir'in sendikal tartışmaların en rahat yapıldığı şehirlerden biri olduğunu da vurgulayan Özlale, bu anlamda şanslı olduklarını, bir bilgi kirliliği varsa bunun da giderileceğini belirtti. İzmir halkının da bunu oldukça dikkatli bir şekilde izlediğini söyleyen Özlale, sevindiği bir noktanın da İzmir halkının artık belediyenin bütçesini merak edip belediye üzerinde bir yaptırım uygulamaya hazır olması olduğunu ifade etti. Özlale, "Eğer çok yüksek maaşlar ödersen ve biz kaliteli hizmet alamazsak ya da bunun acısını su faturası gibi yerlerden çıkartırsan gözümüzden düşersin" sinyali verdiklerini ve oldukça bilinçli bir seçmen profili gösterdiklerini sözlerine ekledi.

Ümit Özlale'nin açıklamaları, İzmir'deki işçi eylemleri ve belediye çalışanlarının ücretleri konusundaki tartışmaları daha da alevlendirecek gibi görünüyor. Özlale'nin hem işçilerin hem de belediyenin çıkarlarını gözetmeye çalışan yaklaşımı, kamuoyunda farklı yorumlara neden olabilir.