Öcalan'dan Şok Mesaj: PKK'ya Veda mı Ediyor?
İzmir Ege Haberleri

Öcalan'dan Şok Mesaj: PKK'ya Veda mı Ediyor?


09 July 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 09 July 2025

Terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nden kamuoyuna açık bir video mesaj yayınladı. Öcalan'ın bu beklenmedik hamlesi, örgütün geleceği ve bölgedeki barış süreci açısından önemli soruları beraberinde getirdi. Mesajında, komünalist yoldaşlık hareketinin geldiği aşamayı değerlendiren Öcalan, 27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nı savunmaya devam ettiğini belirtti.

Öcalan'dan Tarihi Çağrı: Silahlar Gönüllü Bırakılsın

Öcalan, PKK'nin 12. Fesih Kongresi'ne verdiği olumlu yanıtı tarihi bir karşılık olarak değerlendirdiğini ifade etti. Gelinen noktanın değerli ve tarihi nitelikte olduğunu vurgulayan Öcalan, Demokratik Toplum Manifestosu hazırladığını ve bu manifestonun 50 yıllık "Kürdistan Devriminin Yolu" manifestosunu başarıyla ikame edeceğini savundu. Bu manifestonun sadece Kürt toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de önemli bir içerik taşıdığına inandığını belirtti.

Öcalan, İmralı'da gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde bu gelişmelerin yaşandığını ve görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterildiğini vurguladı. Varılan aşamanın yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kıldığını ve bu adımların da tarihi nitelikte olduğunu belirtti.

Öcalan'ın mesajındaki en dikkat çekici noktalardan biri, varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verildiği yönündeki açıklaması oldu. Öcalan, varlığın tanındığını ve dolayısıyla ana amacın gerçekleştiğini, miadını doldurmanın bu anlama geldiğini ifade etti.

PKK'dan Ulus Devletçi Amaçtan Vazgeçiş mi?

Öcalan, siyasetin boşluk tanımayacağını ve boşluğun Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, "demokratik siyaset" stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulması gerektiğini vurguladı. Silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM'de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışmasının önemli olduğunu belirtti.

Öcalan, herkesin üzerine düşeni yapması ve Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılmasının pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkün olduğunu savundu. Tüm bu anlatılanlardan çıkarılan sonucun, PKK'nın ulus devletçi bir amaçtan vazgeçtiği, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçtiği ve varlığını sona erdirdiği olduğunu ifade etti.

Öcalan, silah bırakmaya ilişkin detayların belirleneceğini ve hızlıca hayata geçirileceğini, Meclis çatısı altında bulunan DEM'in diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacağını belirtti. Ayrıca, kendi özgürlüğünü hiçbir zaman bireysel bir sorun olarak görmediğini ve felsefi olarak da kişi özgürlüğünün toplumdan soyut olamayacağını ifade etti.

Öcalan, silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inandığını ve herkesi bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırdı. Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerin dört gözle beklendiğini ve bu tartışmaların tüm ülke, bölge ve küresel düzeyde Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına inandığını belirtti.

Öcalan'ın Mesajı Bölgeye Barış Getirecek mi?

Abdullah Öcalan'ın bu videolu mesajı, bölgedeki barış süreci açısından yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Öcalan'ın PKK'ya yönelik yaptığı çağrılar ve örgütün ulus devletçi amaçlarından vazgeçtiği yönündeki açıklamaları, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için önemli bir fırsat sunuyor. Ancak, bu sürecin başarıya ulaşması için tüm tarafların samimi bir şekilde çaba göstermesi ve diyalog kanallarını açık tutması gerekiyor. Öcalan'ın mesajının yankıları ve sürecin nasıl ilerleyeceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.