"Normal Neydi?" Gazetecilerden Şok Sözler: Kendi Normalimizi Dayatmalıyız!
İzmir Ege Haberleri

"Normal Neydi?" Gazetecilerden Şok Sözler: Kendi Normalimizi Dayatmalıyız!


25 May 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 04 July 2025

Gazeteciler Ümit Kartal ve Gözde Şeker, "Normal Neydi?" sorusuna cevap ararken, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, "Kendi normalimizi dayatmalıyız" diyerek mevcut anormal duruma karşı toplumun kendi normalini dayatması gerektiğini vurguladı. Bu açıklamalar, Buca Kitap Günleri'nde büyük yankı uyandırdı.

Kutuplaşma ve Normalleşme Çabaları

Halk TV'den Gözde Şeker, Türkiye'deki kutuplaşmaya dikkat çekerek, "Karpuz gibi ikiye ayrıldık. Bu normal değil!" dedi. Şeker, toplumun yıllarca bir bütün olduğunu ancak şimdi bağların nasıl sağlanacağı konusunda endişeler taşıdığını belirtti. Ayrıca, insanların yanından geçenlere selam vermeye çekindiği, bunun da normal olmadığı vurgulandı.

  • Kutuplaşma derinleşiyor
  • Toplumsal bağlar zayıflıyor
  • Normalleşme çabaları yetersiz

Şeker, "Bazı şeyleri değiştirip dönüştürmeyi iktidar mı yapıyor, yoksa biz mi izin veriyoruz?" sorusunu yönelterek, toplumun sorumluluğuna dikkat çekti. Yorgun ve öfkeli olunduğunu, ancak bu durumun anormalliklere izin vermemesi gerektiğini ifade etti.

B Planı Nerede?

Gözde Şeker, her seçimde iktidarın değişmediğini belirterek, "Peki, B planımız ne?" diye sordu. Grev ve protesto gibi anayasal hakların kullanılamadığını, yurttaşlık hakkını arayanların marjinalleştirildiğini ve tutuklandığını söyledi. Şeker, bu durumun normalleştirilmemesi gerektiğini vurguladı.

Şeker, cezaevi kapasitelerinin doluluğuna da dikkat çekerek, "Cezaevleri Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar dolu" dedi. Toplumun kendi normalini yaratabildiği zamanların olduğunu ve bunun topluma etki ettiğini ifade etti.

Kendi Normalimizi Dayatmak

Ümit Kartal, üniversite öğrencilerinin 70 yaşındaki taksicileri gördüğünde utandığını, ancak bu durumun kanıksandığını belirtti. "İktidarın yaptığı normali üzerine kendi normalimizi tarif edebilirsek, o zaman kendimizi iyi bir seviyeye getirebiliriz" dedi. Kartal, geçmişte "Pardon" filmindeki gibi suçsuz insanların cezaevine girdiği ve yıllar sonra serbest bırakıldığı durumların artık gerçeğe dönüştüğünü ifade etti.

Kartal, İstanbul'da yasal hakkını isteyen bir işçinin dövülerek öldürüldüğünü, SMA'lı annelerin çocuklarını kurtarmak için dilenecek duruma geldiğini hatırlattı. Bu durumların önce acı verdiğini, ancak zamanla normalleştiğini söyledi. Anayasa tartışmalarının insanca yaşanır bir dünya için yapılması gerektiğini vurguladı. Kartal, pandemide aşıların satılabilir olarak görüldüğünü ve bu durumun normalleştirilmemesi gerektiğini ifade etti.

Sonuç olarak, gazetecilerin "Normal Neydi?" sorusuna verdikleri cevaplar, Türkiye'deki toplumsal ve siyasi sorunlara ışık tuttu. Kendi normalimizi dayatmadıkça, anormal şeyleri normal olarak kabul etmek zorunda kalacağımız vurgulandı. Bu durumun değişmesi için toplumun bilinçlenmesi ve harekete geçmesi gerektiği belirtildi.