Mülakat Mağduru Öğretmenlerden Bakan Tekin'e Şok İstifa Çağrısı!
Mülakat mağduru öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla Bakan Yusuf Tekin'e istifa çağrısında bulundu. Atama bekleyen öğretmenler, mülakat sisteminin adaletsizliğine dikkat çekerek, "Siz istifa etmedikçe öğretmenlerin sorunları düzelmeyecek, çünkü sorunun kaynağı bizzat şahsınızdır" ifadelerini kullandı. Öğretmenlerin bu sert tepkisi, mülakat sürecindeki belirsizlik ve mağduriyetlerin ne denli derin olduğunu gözler önüne serdi.
Mülakat Mağdurlarının Feryadı: Haklıyız Ama Çözüm Yok!
Öğretmenler, mücadelelerinin 219. gününde hala atanamamış olmanın verdiği çaresizlikle MEB önünde toplandı. Yapılan açıklamalarda, sürecin başından beri AK Parti, MHP ve muhalefet vekilleriyle, sendikalarla görüşüldüğü, herkesin haklı olduklarını kabul ettiği belirtildi. Ancak somut bir çözüm bulunamaması, öğretmenlerin umutsuzluğunu daha da artırdı. Öğretmenler, "Sürecin başında Faruk Çelik, yanımızda Nazif Yılmaz’ı aradığında o meşhur sözünü hatırlarsınız: ‘Bazı iller cimri, bazı iller bonkör davranmış; bu işin içinden nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz.’ İşte haklı olduğumuzun Bakanlığın içinden çok net bir örneği de burada," ifadeleriyle yaşadıkları adaletsizliği dile getirdiler.
Ocak ayında Bakan Tekin ile yapılan görüşmede ise "Yüzde 100 haklı olsanız dahi yapabileceğimiz bir şey yok" cevabını aldıklarını belirten öğretmenler, bu durum karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi. Mülakat öncesinde "Kimsenin hakkı yenilmeyecek" sözünün verilmesine rağmen, sonrasında yaşananlar öğretmenlerin güvenini sarstı.
Gizli Mülakat İddiası ve Hemşehricilik Suçlaması
Öğretmenler, mahkeme sonucu netleşenlerin MEB tarafından gizlice mülakata alınmaya çalışıldığını iddia etti. Bu durumun, mülakat sürecindeki şeffaflık eksikliğini ve kayırmacılık iddialarını güçlendirdiği belirtildi. Bakanlığa yakınlığıyla bilinen bir gazetecinin, mülakata girenlerin yarısının elendiğini yazması ise kafaları karıştırdı. Öğretmenler, "Tek suçumuz Bakan’ın hemşehrisi olmamak mı? Kütükte Erzurum yazmaması mı?" sorularıyla hemşehricilik yapıldığı yönündeki şüphelerini dile getirdiler.
Öğretmenlerin talepleri ise net: Ankara 25’inci İdare Mahkemesi’nden çıkan emsal kararların acilen uygulanması ve mülakat sistemindeki adaletsizliklerin giderilmesi. Aksi takdirde, öğretmenlerin sorunlarının çözülemeyeceği ve mağduriyetlerin devam edeceği vurgulandı.
Eğitim Sen'den Destek: Açıkça Bir Hırsızlık Var!
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da basın açıklamasında mülakatlardaki haksızlıkları vurgulayarak öğretmenlere destek verdi. Irmak, "Yapılan mülakatlarda bütün ülke, dünya ya deşifre oldu ki çok ciddi haksızlıklarla yapılmış. Tamamen subjektif kriterlerle değerlendirmeler yapılmış ve bu kriterler sonucunda binlerce eğitim emekçisi arkadaşımız, aday arkadaşımız mağdur olmuş," ifadelerini kullandı. Irmak, Bakanlığın bu duruma kulak vermesi gerektiğini, aksi takdirde istifa etmesi gerektiğini söyledi.
Irmak ayrıca, mülakatlardaki adaletsizliklerin açık bir hak gasbı ve hırsızlık olduğunu belirterek, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini vurguladı. AKP iktidarının eğitim politikalarını eleştiren Irmak, ücretli öğretmen çalıştırmak, okul yapmamak gibi uygulamaların kamusal eğitimi daraltmaya yönelik olduğunu savundu.
Mülakat mağduru öğretmenlerin MEB önündeki eylemi, eğitim sistemindeki adaletsizliklere ve atama bekleyen öğretmenlerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Öğretmenlerin Bakan Tekin'e yönelik istifa çağrısı, mülakat sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve adil bir atama sürecinin sağlanması gerektiği yönündeki talepleri daha da güçlendirdi. Önümüzdeki günlerde bu konuda nasıl adımlar atılacağı merakla bekleniyor.
