Muğla'da Sendikacılara İfade Şoku! Neler Oluyor?

Muğla'da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesinin ardından başlayan protestolara katılan sendikacılara ifade çağrısı yapılması dikkat çekti. Sendikacılar, anayasal haklarını kullandıkları için ifadeye çağrıldıklarını belirterek duruma tepki gösterdi.

Protestolar ve İfade Çağrıları

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptaliyle başlayan protestolar, ülke genelinde gözaltı ve tutuklama kararlarıyla devam ediyor. Muğla'nın Menteşe ilçesinde 24 Mart tarihinde düzenlenen yürüyüşlere katılan 196 kişi, '2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' gerekçesiyle ifadeye çağrılmıştı. Bu kişilerin arasında sendika temsilcileri de bulunuyor.

KESK Muğla Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Abidin Çelik, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bugün burada anayasal haklarımızı kullandığımız için KESK Muğla Şubeler Platformu ve bağlı sendikalarımız ifadeye çağrıldık. Aramızda sivil toplum kuruluşları yöneticileri, parti yöneticileri, dernek yöneticileri, oda yöneticileri, yurttaşlar ve geleceğimizin aydınlık yüzleri öğrenciler de anayasal hakkı olan barışçıl gösterilere ve eylemlere katıldıkları için buradalar" dedi.

Sendikalardan Sert Tepki

İfadeye çağrılanlar arasında Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Muğla Şube Başkanı Havana Çakar, Tüm Bel-Sen Muğla Şube Başkanı ve KESK dönem sözcüsü Abidin Çelik, Büro Emekçileri Sendikası Muğla İl Temsilcisi Haluk Yılmaz Yıldırım ve Eğitim-Sen Muğla Şubesi Yürütme Kurulu üyeleri de yer alıyor. Sendika temsilcileri, ifade özgürlüğünün ve protesto hakkının engellenmeye çalışıldığını savunarak tepkilerini dile getirdiler.

Abidin Çelik, iktidarın sokağa çıkanları hedef aldığını belirterek, "Özgürlük ve demokrasi isteyen milyonlar ülkenin dört bir yanında günlerdir meydanlarda hak ve özgürlük için seslerini yükseltti. Başta öğrenci gençlik olmak üzere milyonlarca yurttaş, ülkede demokrasi ve hukukun ayaklar altına alınmasına, sefalet ücretlerine, yoksulluğa, geleceksizliğe, çürümüşlüğe ve zorbalığa karşı isyan ediyor. Böylesi bir haklı direniş dalgası karşısında kendini gözden geçirmesi gereken iktidar ise tam tersine sokağa çıkanları hedef alıyor" şeklinde konuştu.

"Ülkemizin Geleceğini Karartmayın" Çağrısı

Sendikacılar, 19 Mart'tan sonra Türkiye'nin dört bir yanında düzenlenen barışçıl gösterilere katılan milyonlarca yurttaşın hukuksuzluklara, haksızlıklara ve en temel insan haklarının ayaklar altına alınmasına karşı çıktığını vurguladılar. Toplanma, konuşma ve itiraz etme haklarını kullandıklarını belirten sendika temsilcileri, KESK'e bağlı tüm sendikalar olarak ülkenin aydınlık geleceği için milyonlarca yurttaşın haklı taleplerinin ve mücadelelerinin yanında olduklarını ifade ettiler.

Abidin Çelik, "Bizler biliyoruz ki bir ülkenin caddelerinde, sokaklarında, üniversitelerinde, kampüslerinde yankılanan sesler, o ülkenin yalnızca bugününü değil, yarınlarını da inşa eder. Dolayısıyla milyonlarca insana uygulanan her baskı geleceğimizi tehdit eden bir gölgedir. Ve o gölgenin karanlığı toplumun sadece bir kısmını değil, tamamını kapsar. Bunun için ülkeyi yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz: Ülkemizin Geleceğini Karartmayın!" diyerek çağrıda bulundu.

Muğla'da sendikacılara yönelik ifade çağrıları, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki tepkileri ve mücadeleleri önümüzdeki günlerde de yakından takip edilecek.