Müge Anlı ve Esra Erol ŞOK! Meclis'ten Kötü Haber Geldi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM),gündüz kuşağı programları hakkında önemli bir rapor yayınladı. Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu'nun taslak raporunda, özellikle Müge Anlı ve Esra Erol gibi programlarda işlenen şiddet içeriklerinin sunulma şekline dikkat çekildi. Rapor, bu tür programların şiddeti özendirici ve meşru kılan detaylı anlatımlardan kaçınması gerektiğini vurguluyor.
Gündüz Kuşağı Programlarına Uyarılar
Raporda, gündüz kuşağı programlarında kadına yönelik şiddet konularına yer verilirken, şiddetin oluş biçimi ve nedenleri gibi detayların özendirici ve meşru kılan anlatımlardan kaçınılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, programlarda kullanılan dilin dikkatli olması, tekrarlardan kaçınılması ve izleyicinin zihninde olumsuz yönde kalıcılık yaratacak kelimelere vurgu yapılmaması gerektiği ifade ediliyor.
TBMM komisyonu, gündüz kuşağı programlarında şu hususlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı:
- Şiddetin özendirici ve meşru kılan detaylı anlatımlardan kaçınılmalı.
- Kullanılan dile dikkat edilmeli ve tekrarlardan kaçınılmalı.
- İzleyicinin zihninde olumsuz yönde kalıcılık yaratacak kelimelere vurgu yapılmamalı.
- Kadının güçlenmesine yönelik iyi uygulama örneklerine yer verilmeli.
- Çözüm odaklı ve uzman konukların yer aldığı yol gösterici içerikler sunulmalı.
Medya ve Şiddet İlişkisi
Raporda, geleneksel ve dijital medyaya yönelik farklı öneriler sunulmasının önemi vurgulanırken, dijital medyadaki içerik üreticilerine "kadın dostu bir bakış açısı" kazandırılması gerektiği belirtildi. Haber bültenlerinde şiddeti teşvik eden veya normalleştiren başlıklardan ve görsellerden uzak durulması, olayın detaylarının "magazinsel bir dille" değil, bilgilendirici ve çözüm odaklı bir yaklaşımla sunulması isteniyor. RTÜK'ün terör ve olağanüstü durumlarda yapılacak yayınlara ilişkin uyulacak haber ilkelerini güncellemesi gerektiği de raporda yer alıyor.
Rıza Olmadan Yayın Yapılmaması
Raporda, terör, afet ve olağanüstü durumlarda yapılacak yayınların kadınların üstün yararı gözetilerek yapılması gerektiği vurgulanıyor. Bu tür durumlarda yapılan çekimlerde kadınların kimliğinin, yüzlerinin arka planda dahi olsa rızaları olmadan yayınlanmaması isteniyor. Dizi ve gündüz kuşağı programlarında kadına yönelik şiddet mağduru rolündeki karakterlerin, şiddet sonrası hangi mekanizmalara başvurması gerektiğini gösteren sahnelere daha fazla yer verilmesi gerektiği de raporda belirtiliyor.
Medyanın toplumsal sorumluluğu ve şiddetin önlenmesindeki rolü göz önüne alındığında, TBMM'nin bu raporu önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Özellikle gündüz kuşağı programlarının geniş kitlelere ulaşması ve bu programlarda işlenen konuların toplumsal algıyı şekillendirme potansiyeli, raporda belirtilen uyarıların ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Medyanın şiddeti özendirici değil, çözüm odaklı ve bilgilendirici bir yaklaşımla ele alması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması açısından büyük önem taşıyor.
