Ekonomik krizin etkisiyle değişen düğün trendleri, İzmir'de "Mini Düğün" konseptini gündeme getirdi. Bu yeni uygulama, hem çiftler hem de sektör temsilcileri arasında farklı görüşlere neden oluyor. Tüm Düğün Salonları Etkinlik ve Organizasyon İşletmecileri Federasyonu'nun (TÜDSAF) desteklediği bu model, bazıları tarafından maliyet avantajı sunarken, diğerleri tarafından geleneklere aykırı bulunuyor.
Mini Düğün Nedir, Ne Vaat Ediyor?
TÜDSAF Başkan Yardımcısı Murat Dokak, değişen düğün anlayışına dikkat çekerek, Z kuşağının daha butik ve konforlu düğünleri tercih ettiğini belirtiyor. Dokak'a göre, insanlar artık kalabalık düğünler yerine, sadece yakın çevrelerini çağırdıkları, detaylara önem verdikleri 150-160 kişilik organizasyonlara yöneliyor. Belediye nikah salonlarındaki kısa süren törenlerin yetersizliğini fark ettiklerini söyleyen Dokak, "ölü saat" olarak adlandırılan 13.00–17.00 saatleri arasında mini düğünlerle alternatif oluşturduklarını ifade ediyor. Bu sayede hem sektör paydaşlarının kazanç sağladığını hem de çiftler için uygun fiyatlı bir düğün seçeneği oluştuğunu savunuyor. Mini düğünlerin maliyeti minimum 30 bin TL'den başlayıp, misafir sayısına göre 60 bin TL'ye kadar çıkabiliyor.
Sektör Temsilcileri Ne Diyor?
İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Murat Kurtuluş Buyrukçu ise bu uygulamanın İzmir'de karşılık bulmayacağını düşünüyor. Buyrukçu, "Bu bizim Türk örf ve adetlerimize, geleneklerimize, takı merasimimize uygun değil. Takı geleneği düğünün bir parçası. Düğün yapan çiftler takılarla düğün parasını, mobilyalarını ödüyorlar. Bu kadar kısa sürede takı merasimi yapılamaz" diyor. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği'nin hayata geçirmeyi planladığı 100 bin TL’lik düğün paketini örnek gösteren Buyrukçu, bu paketin daha kapsamlı ve ekonomik bir çözüm olduğunu vurguluyor.
Düğün salonu işletmecisi Ramazan Keskin de özellikle İzmir'in sıcak iklimine dikkat çekerek, öğlen saatlerinde düğün yapılmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Keskin, "Temmuz-Ağustos aylarında 13.00–17.00 arasında nikah ya da düğün kıyılması imkansız. Bu saat aralığı açık alanlar için mümkün değil. Öğlen sıcağında iki saatlik düğün nasıl olacak? Hiçbir karşılığı olmaz," diyor. Düğün ve organizasyon işletmecisi Abdullah Polat da mini düğün uygulamasının pratikte karşılık bulamayacağını savunarak, "Saat 13.00’te davetli çağırmak, geleneklere göre şık bir davranış olarak kabul edilmez" şeklinde eleştiriyor.
Mini Düğün: Kabul Görecek mi?
33 yıldır düğün organizasyon sektöründe DJ'lik yapan sanatçı Can Çakar ise ilk evliliklerde mini düğünün mümkün olmadığını, çünkü anı biriktirmenin bu kadar kısa sürede çok zor olduğunu belirtiyor. Çakar, "Nikaha gelen kişiyle düğüne gelen farklıdır. Nikah resmi bir iştir, düğün ise duygusal. Düğünün bir felsefesi, bir ruhu vardır. İkinci evliliğini yapan biri için mini düğün düşünülebilir" diyor.
Sonuç olarak, İzmir'de ortaya çıkan mini düğün konsepti, ekonomik koşulların etkisiyle düğün sektöründe yaşanan değişimin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak, geleneksel düğün anlayışına bağlı olanlar ve sektör temsilcileri tarafından eleştiriliyor. Bu konseptin ne kadar yaygınlaşacağı ve kabul göreceği ise zamanla belli olacak. Ekonomik avantajları ve pratik çözümleri ile dikkat çeken mini düğünler, özellikle bütçe dostu bir alternatif arayan çiftler için cazip olabilir. Ancak, geleneksel değerlere önem verenler ve unutulmaz bir düğün deneyimi yaşamak isteyenler için daha kapsamlı ve uzun süren organizasyonlar tercih sebebi olmaya devam edecektir.
