Merkez Bankası Alarmda! Rezervler Çakıldı, Faizler Uçtu!
Merkez Bankası, döviz rezervlerindeki endişe verici düşüşün ardından politika faizini 350 baz puan artırarak %46'ya yükseltti. Bu karar, ekonomistler arasında tartışmalara yol açarken, İktisatçı Hayri Kozanoğlu, Merkez Bankası'nın döviz rezervi kaybını büyük bir tehdit olarak gördüğünü ve bu faiz artırımının ekonomiyi daha da soğutacağını belirtti. Rezervlerdeki düşüşün nedenleri ve faiz artırımının olası etkileri merak konusu olmaya devam ediyor.
Döviz Rezervleri Alarm Veriyor
Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, 11 Nisan haftasında 6 milyar 773 milyon dolar azalarak 147 milyar 488 milyon dolara geriledi. Brüt döviz rezervleri ise 9 milyar 831 milyon dolar azalarak 68 milyar 7 milyon dolara indi. Bu düşüş, 6 Eylül 2024 haftasından bu yana görülen en düşük seviye olarak kayıtlara geçti. Bu durum, Türkiye ekonomisi için önemli bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor ve gelecekteki ekonomik politikalar üzerinde etkili olması bekleniyor.
Ekonomist Uğur Gürses'in aktardığına göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından rezervler bugüne kadar 39,5 milyar dolar geriledi. Bu durum, siyasi belirsizliklerin ekonomik göstergeler üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor.
Faiz Artırımı Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek?
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK),politika faizini 350 baz puan artırarak %46'ya çıkardı. Ayrıca, gecelik vadede borç verme faiz oranı %49'a, gecelik vadede borçlanma faiz oranı ise %44,5'e yükseltildi. Bu kararların ekonomiye etkileri konusunda farklı görüşler bulunuyor.
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararını şu sözlerle değerlendirdi:
“TCMB politika faizini 350 baz puan artırdı. Böylelikle yaşanan döviz rezervi kaybının büyük bir tehdit oluşturduğunu kabul etti. Ekonomiyi daha da soğutacak, büyümeyi yavaşlatacak, gerek bireylerin gerekse şirketlerin borç geri ödemelerini zorlaştıracak bir karara imza attı.”
Bu değerlendirme, faiz artırımının ekonomik aktiviteyi yavaşlatabileceği ve borçlu kesimler üzerinde baskı oluşturabileceği endişesini taşıyor. Ancak, bazı ekonomistler bu kararın enflasyonu kontrol altına almak ve döviz kurunu istikrara kavuşturmak için gerekli olduğunu savunuyor.
Merkez Bankası Ne Yapmaya Çalışıyor?
Merkez Bankası'nın bu hamlesi, döviz rezervlerindeki erimeyi durdurmak ve Türk Lirası'nın değerini korumak amacıyla atılmış bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, faiz artırımının ekonomiye etkileri yakından takip edilecek. İşte Merkez Bankası'nın bu kararıyla ulaşmayı hedeflediği olası sonuçlar:
- Enflasyonu kontrol altına almak
- Döviz kurunu istikrara kavuşturmak
- Sermaye çıkışını engellemek
- Piyasalara güven vermek
Bu hedeflere ulaşılıp ulaşılamayacağı, önümüzdeki dönemde izlenecek politikalar ve küresel ekonomik gelişmelerle yakından ilişkili olacak.
Merkez Bankası'nın attığı bu adım, Türkiye ekonomisi için kritik bir dönemeç olabilir. Döviz rezervlerindeki düşüş ve faiz artırımı kararı, ekonomide belirsizlikleri artırırken, hükümetin ve ilgili kurumların alacağı önlemler büyük önem taşıyor. Önümüzdeki aylarda, bu kararların etkileri daha net bir şekilde görülecek ve Türkiye ekonomisinin geleceği şekillenmeye başlayacak.
