
Mansur Yavaş'tan Operasyon İddialarına Sert Yanıt!
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, gazeteci Nihat Genç'in cenaze töreninde gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, CHP'li belediyelere yönelik soruşturma ve operasyonlara dair önemli açıklamalarda bulundu. Yavaş, Türkiye'deki hukuk sisteminin tek yanlı işlediğini ve sadece CHP'li belediyelere yönelik operasyonların düşündürücü olduğunu belirterek, bu durumun siyasi bir operasyon izlenimi yarattığını ifade etti. "Alnımız açık, korktuğumuz bir şey yok" diyen Yavaş, şeffaf yönetim anlayışlarının ve dürüstlüklerinin altını çizdi.
Hukuk ve Soruşturma Süreçlerine Eleştiri
Mansur Yavaş, belediye başkanları ve kamu görevlilerinin yargılanmaktan kaçmaması gerektiğini ancak bunun belirli usulleri olması gerektiğini vurguladı. Sayıştay denetimlerinin ve mülkiye müfettişlerinin denetimlerinin önemine dikkat çeken Yavaş, bu kurumların işlevsiz hale getirilmesinin endişe verici olduğunu belirtti. Ayrıca, sadece CHP'li belediyelere yönelik operasyonların siyasi bir amaç taşıdığına inandığını ve bu tür operasyonların kamuoyunda ters teptiğini düşündüğünü dile getirdi.
Yavaş, Muhittin Böcek örneğini vererek, soruşturmaların tamamen oğlu üzerinden yürütüldüğünü ve kendisine ilişkin hiçbir soru sorulmadığını belirtti. Hukukçu kimliğiyle bu duruma üzüldüğünü ifade eden Yavaş, tutuksuz yargılama ve savunma hakkının önemine vurgu yaptı. Zeydan Karalar'ın gözaltına alınmasını da eleştiren Yavaş, delillerin 7 yıldır değiştirilmediğini ve şimdi değiştirilme ihtimalinin mantıksız olduğunu savundu. Bu tür operasyonların korkutma amaçlı olduğunu ve kamuoyunda adalet duygusunu zedelediğini belirtti.
Şeffaflık ve Dürüstlük Vurgusu
Mansur Yavaş, kendisine yönelik bir operasyon olup olmayacağı sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Biz öncekilerin yaptığını zaten gördüğümüz için bunu yapmayacağız diye göreve geldik. Türkiye'de ilk defa şeffaf şekilde bütün ihalelerimizi canlı yayınlıyoruz. YouTube'a koyuyoruz. 5 bine yakın ihale orada. Buna rağmen yanlış bir şey yapan varsa ister belediyeden olsun, ister dışarıdan olsun en ufak bir ihbarda savcılığa kendimiz veriyoruz." Yavaş, göreve geldiklerinden bu yana kamu kurumlarının dürüst bir şekilde yönetileceğini ispatlamaya çalıştıklarını ve bu nedenle tüm ihalelerini şeffaf bir şekilde gerçekleştirdiklerini belirtti.
Belediyede yanlış yapanların savcılığa kendileri tarafından bildirildiğini ve bu konuda örnekler olduğunu ifade eden Yavaş, belediyeye birilerini zengin etmek için seçilmediğini vurguladı. Daha önce 10 yıl belediye başkanlığı yaptığını ve bu konularda hiçbir soruşturma geçirmediğini belirten Yavaş, isimlerini kirletmeye niyetleri olmadığını ve alnının açık olduğunu söyledi.
Yavaş, çekindikleri tek şeyin iftira olduğunu ve bu iftiraları atanların mafya şefleri ve kamudan ihale almış kişiler olduğunu belirtti. İhalelerinin açık olması nedeniyle bu kişilerin belediyelerine yanaşamadığını ifade eden Yavaş, hukukçu kimliğiyle tutuklama tehdidiyle ifade vermeye zorlanan kişilerin başkalarını suçlayabileceğini ve bunun atfı cürüm olduğunu söyledi. Yargıtay kararlarına göre, sadece bir kişinin sözüyle tutuklama yapılamayacağını ve yan delillerle ispatlanması gerektiğini vurguladı. Savcıların sanıkların lehine ve aleyhine olan bütün delilleri toplaması gerektiğini belirten Yavaş, bu durumdan sarfınazar edildiğini gördüğünü ifade etti.
Adalet ve Mağduriyet Algısı
Mansur Yavaş'ın açıklamaları, Türkiye'deki hukuk sistemine ve adalet algısına dair önemli bir tartışma başlattı. CHP'li belediyelere yönelik soruşturmaların siyasi bir operasyon olup olmadığı sorusu kamuoyunda yankı bulurken, Yavaş'ın şeffaflık ve dürüstlük vurgusu dikkat çekti. Yavaş'ın "Alnımız açık, korktuğumuz bir şey yok" sözleri, kamuoyunda güven ve destek arayışında olan seçmenler için önemli bir mesaj niteliği taşıyor.
Bu açıklamalar, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasi arenada yeni tartışmaları beraberinde getirebilir. Mansur Yavaş'ın bu çıkışı, hem kendi partisinin tabanını motive etmeyi hem de diğer partilerden oy almayı hedefleyen bir strateji olarak değerlendirilebilir.