
Köprüde Pankart Krizi: CHP'den Başsavcıya Sert Hukuk Dersleri!
CHP'li milletvekillerinin İstanbul Boğaz Köprüsü'ne astığı "İmamoğlu'na özgürlük" pankartı, siyasi arenada ve hukuk çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmaya CHP'den sert tepkiler geldi. Vekiller, Başsavcıyı yetki aşımıyla suçlayarak hukuk dersi verdi. Peki, bu olayda kim haklı? İşte detaylar...
CHP'li Vekillerden Sert Tepki: "Başsavcı Suç İşliyor!"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Başsavcının yetkisi olmadığı bir konuda soruşturma başlattığını belirterek, "Cumhuriyet Başsavcısı suç işlemektedir" dedi. Özçağdaş, Başsavcının Ekrem İmamoğlu'nun görsellerini ve ses kayıtlarını yasaklama yetkisini nereden aldığını sorgulayarak, bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğunu vurguladı.
Özçağdaş'ın açıklamaları şu şekilde devam etti:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı bir kere yetkisi olmadığı bir yerle ilgili olarak adli soruşturma açmış. Cumhuriyet Başsavcısı kendisini Türkiye’nin başsavcısı zannediyor. Yani Türkiye sınırları içerisindeki her ilde, her ilçede, her yerde soruşturma açabileceğini zannediyor. Bizim bu eylemi gerçekleştirdiğimiz yer kendisinin yetki alanında değil, öncelikle kendisine bu kötü haberi vermek isterim."
Özçağdaş ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmayan Ekrem İmamoğlu'nun görsellerinin ve ses kayıtlarının yasaklanmasının hukuksuz olduğunu savundu.
Mahmut Tanal: "Sayın Başsavcı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Anayasa'yı Okusun!"
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise, siyasi partilerin pankart ve afişlerinin ancak mahkeme kararıyla yasaklanabileceğini belirterek, Başsavcıya Ceza Muhakemesi Kanunu ve Anayasa'yı okuması tavsiyesinde bulundu. Tanal, Anayasa'nın 67 ve 68'inci maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu'nun 87'nci maddesinin siyasi partilere propaganda yapma hakkı tanıdığını vurguladı.
Tanal'ın açıklamalarından satır başları:
- Anayasamızın 67 ve 68’inci maddeleri uyarınca cumhurbaşkanı adayımızı kamuoyuna tanıtma ve bu siyasi faaliyetlerde bulunmak, biz Anayasamızın maddelerinin korunması altındayız.
- Siyasi Partiler Kanunumuzun 87’nci maddesi, propaganda yapma hakkı: ‘Siyasi partiler adaylarını tanıtmak, seçmenlerini bilgilendirmek amacıyla propaganda faaliyetlerinde bulunma hakkına sahiptir. Bu hak afiş, ilan, pankart gibi araçlarla özgürce kullanılabilir.’
- Pankart asma da Anayasamızın 28’inci maddesi güvencesi altında bir ifade özgürlüğü çerçevesinde bunu yayma hakkımızın olması nedeniyle biz onu astık. Bu suç değil.
Tanal ayrıca, Başsavcının bu soruşturmayı bir "korkutma ve sindirme politikası" olarak gördüğünü ifade ederek, Başsavcıya hukukun dışına çıkmaması çağrısında bulundu.
Hukuki Süreç Nasıl İşleyecek?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı merak konusu. Hukukçular, bu tür durumlarda yetki konusunun önemli olduğunu ve siyasi partilerin propaganda haklarının Anayasa ile güvence altına alındığını belirtiyor. Ancak, pankartın içeriği ve asıldığı yerin kamu düzenini bozup bozmadığı gibi faktörler de soruşturmanın seyrini etkileyebilir.
CHP'li vekillerin Başsavcıya yönelik sert eleştirileri ve hukuk dersleri, siyasi arenada tansiyonu yükseltirken, hukuki süreç de yakından takip ediliyor. Bu olay, Türkiye'de ifade özgürlüğü, siyasi propaganda hakları ve yargı bağımsızlığı gibi konuları yeniden gündeme taşıdı.