Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yaptığı denetimlerde, "Annemin Köftesi Piliç Kasap Köfte" adlı üründe Listeria monocytogenes bakterisine rastlanması büyük bir endişe yarattı. Halk sağlığını tehdit eden bu durum karşısında ürünlerin toplatılması kararı alınırken, Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak'tan önemli açıklamalar geldi. Toprak, denetim süreçlerinin yeterince şeffaf olmadığını ve tüketicilerin ciddi bir risk altında olduğunu vurguladı.
Listeria Bakterisi: Sessiz Tehdit
Uğur Toprak, Listeria monocytogenes bakterisinin sağlıklı bireylerde dahi sorunlara yol açabileceğini, ancak özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Toprak, "Bu bir zoonoz hastalığı. Özellikle hamile kadınlar, bebekler, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanlar için büyük bir tehlike oluşturuyor" dedi. Özellikle tavuk ürünlerinde bu tür vakaların daha sık görüldüğünü ifade eden Toprak, kırmızı et fiyatlarındaki artışın tavuk ürünlerine olan talebi artırarak riski daha da büyüttüğünü söyledi.
Toprak, ürünle ilgili kamuoyuna yapılan bilgilendirmenin çok geç yapıldığını vurguladı. Sakarya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün 10 Şubat'ta aldığı numunelerin analiz süreci tamamlanmasına rağmen, ürünün son tüketim tarihi olan 10 Mart'tan tam bir ay sonra, 10 Nisan'da kamuoyuna bilgi verilmesi büyük tepki çekti. Toprak, "Bu ürünü daha önce tüketenlerin durumu ne olacak? Neden biz bunu bugün öğreniyoruz?" diyerek bu gecikmeye sert bir şekilde karşı çıktı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın geçtiğimiz ekim ayından bu yana problemli ürün listesi yayınlamaya başladığını ancak bu listelerde mikrobiyolojik sorunlara yer verilmediğini belirten Toprak, bu eksikliğin ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne serdi ve "Listeria gibi mikrobiyolojik problemler listelerde yer almalı" diyerek daha kapsamlı bir şeffaflık çağrısında bulundu.
Denetimler ve Şeffaflık Tartışması
Geçmiş yıllarda yaşanan hijyen skandallarını hatırlatan Toprak, problemli ürünlerin imha sürecine dair kamuoyuna hiçbir belge veya görüntü sunulmadığını dile getirdi. Toprak, "Bir kereye mahsus Mersin'de bir ürünün imha görüntüsü paylaşıldı, diğerleri için sadece firmaların açıklamalarına dayanıyoruz" diyerek, imha sürecinin halkla paylaşılmamasının da büyük bir eksiklik olduğunu vurguladı. Amerika'da Listeria kaynaklı yıllık 300'ün üzerinde ölüm vakasının raporlandığını belirten Toprak, Türkiye'de ise veri eksikliğinden dolayı böyle bir istatistik yapılamadığını söyledi.
Çözüm Önerileri ve Uyarılar
Uğur Toprak, gıda mühendislerinin ve veteriner hekimlerin üretim sürecinde daha etkin bir rol alması gerektiğini vurgularken, tüketicilerin de ürünleri saklama ve tüketim konusunda dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın denetim kadrosunun yetersiz olduğunu ifade ederek, "Her fırsatta denetim kadrosunun yeterli olduğu söyleniyor ancak sahadaki durum farklı. Biz, 'Gıda güvenliğinden tasarruf olmaz' diyoruz. Denetim ekipleri güçlendirilmeli" şeklinde konuştu. Taklit ve tağşiş ürünlere verilen cezaların caydırıcı olmadığını belirten Toprak, aynı firmanın aynı ürünü defalarca problemli ürünler arasında yer almasına rağmen üretime devam ettiğini söyledi ve "Bazı yasalar iyi ama uygulamada büyük problemler yaşıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Bu olay, gıda güvenliği konusundaki denetimlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Tüketicilerin sağlığını korumak için şeffaf ve etkili denetim mekanizmalarının oluşturulması, gıda sektöründe çalışan uzmanların görüşlerinin dikkate alınması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Listeria gibi tehlikeli bakterilerle kontamine olmuş ürünler, halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam edecektir.