Kambur İzzet: İşgal Döneminin Silik Valisi
1919 yılı, İzmir için karanlık bir dönemin başlangıcıydı. İngiliz devlet arşivlerinde yer alan belgelere göre, Kambur İzzet olarak bilinen vali, dönemin İngiliz yetkilileri tarafından "silik, şahsiyetsiz ve saraya körü körüne bağlı" bir isim olarak tanımlanıyordu. Nurettin Paşa’nın yerine atanan İzzet Bey, göreve başlar başlamaz hükümet konağına büyük bir Osmanlı arması astırarak sadakatini gösterdi.
İşgale Giden Yolda Baskı ve Sansür
Kambur İzzet’in valiliği döneminde İzmir’deki Türk aydınların örgütlenme çabaları engellendi. Dernek yöneticilerini tehdit eden İzzet Bey, "Devletin nazik günlerinde huzuru bozamazsınız" diyerek baskı politikasını sürdürdü. Gazeteler sansürlendi, muhalif sesler susturuldu. Yunan işgalinden bir gün önce Maşatlık’taki protesto mitingini dağıtmak için asker gönderdi ve sokağa çıkma yasağı ilan etti.
- İzmir basınına ağır sansür uygulandı.
- Muhalif gazeteciler tutuklandı.
- Yunan işgali öncesi halkın direnişi engellendi.
Hasan Tahsin: İlk Kurşun ve Tarihe Geçen Direniş
15 Mayıs 1919’da Yunan askerleri İzmir’e çıkarken, vali ve güvenlik güçleri sessiz kaldı. Ancak bir gazeteci, tarihin akışını değiştirecek bir hamle yaptı. Hasan Tahsin, işgale karşı atılan ilk kurşunla direnişin simgesi oldu. Daha önce "Bolşevik" ve "hain" suçlamalarıyla hedef gösterilen Tahsin, aslında vatanperverliğin sembolüydü.
Günümüzde de benzer baskıların sürdüğüne dikkat çeken tarihçiler, Kambur İzzet gibi isimlerin iktidar hırsıyla hareket ettiğini vurguluyor. Oysa tarih, gerçek kahramanların Hasan Tahsinler olduğunu gösterdi. İzmir’in direniş ruhu, bugün de gazetecilerin ve aydınların mücadelesinde yaşıyor.
