İzmir Susuz mu Kalacak? Barajlar Alarm Veriyor! Yağmur Suyu Hasadı Şart!
İzmir Ege Haberleri

İzmir Susuz mu Kalacak? Barajlar Alarm Veriyor! Yağmur Suyu Hasadı Şart!


06 June 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 14 July 2025

İzmir'de bu yıl bahar aylarında beklenen yağışların olmaması, barajlardaki su seviyesini kritik seviyelere düşürdü. Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte su kaynaklarının korunması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Özellikle yağmur suyu hasadı gibi yöntemlerin büyük şehirlerde yaygınlaştırılması gerektiği belirtiliyor. İzmir'de barajların doluluk oranlarındaki düşüş ve alınması gereken önlemler haberimizde detaylı olarak ele alınıyor.

İzmir Barajlarında Alarm Zilleri Çalıyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, İzmir'de bu yıl bahar aylarında düşen yağış miktarı, uzun yıllar ortalamasının altında kaldı. 1938-2024 yılları arasındaki uzun yıllar ortalamasına göre mart ayında metrekareye 75 kilogram yağış düşerken, 2024 yılı mart ayında bu rakam 51,9 kilogram olarak kaydedildi. Nisan ve mayıs aylarında da benzer düşüşler yaşandı. Bu durum, İzmir'in içme suyu kaynakları olan barajlardaki doluluk oranlarını olumsuz etkiledi.

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, 31 Mayıs itibarıyla İzmir'e içme suyu sağlayan barajlardaki doluluk oranları şu şekilde:

  • Tahtalı Barajı: %14
  • Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %13
  • Ürkmez Barajı: %25
  • Balçova Barajı: %43

Bu oranlar, geçen yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde düşüş gösteriyor. Özellikle İzmir'in içme suyu ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki düşük doluluk oranı, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Uzmanlardan Yağmur Suyu Hasadı Çağrısı

İzmir Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin sadece sıcaklıkları artırmakla kalmayıp yağış rejimini de bozduğunu, bu durumun barajlardaki doluluk oranlarını ciddi şekilde olumsuz etkilediğini belirtti. Tağıl, Doğu Akdeniz havzasında sıcaklıkların giderek arttığını, bu durumun buharlaşmayı artırarak yağış rejimini bozduğunu kaydetti. Ayrıca, yağışların artık mevsiminde gerçekleşmediğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Şermin Tağıl, Türkiye genelinde 2024-2025 su yılının ilk verilerine göre yağışların uzun yıllar ortalamasının %25, Ege Bölgesi'nde ise %26 altında gerçekleştiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Yağış şiddetinin artması, yeraltı sularının bu yağışlardan yeterince faydalanamamasına ve yüzeysel akışın artmasına neden oluyor. İzmir'in kuzeyinde yağışlarda %40'lara varan bir azalma gerçekleşti. Bu durumdan en çok Gediz ve Bakırçay havzaları etkilendi. Kış ve bahar aylarında ortalamanın altında kalan yağışlar, barajlardaki doluluk oranlarını da olumsuz etkiledi. Bu düşüşün en önemli nedenlerinden biri ise süregelen kuraklık. 2023, 2024 ve 2025 yıllarında kuraklık, ülkenin birçok bölgesinde alarm seviyesine ulaştı. İzmir ve çevresinde ise uyarı seviyesinde seyretmeye devam ediyor. Şiddetli seyreden kuraklık, tarım açısından önemli havzalara sahip İzmir'de yeraltı suyu kullanımını artırıyor. Bu durum, hem aşırı su tüketimiyle hem de yağış azlığıyla birleşerek barajlardaki su seviyelerinin daha da düşmesine yol açıyor. Büyük şehirlerde suyun her damlası planlanmaya dahil edilmeli, özellikle İzmir gibi kentlerde yağmur suyu hasadı gibi yöntemler değerlendirilmeli."

Su Kıtlığına Karşı Çözüm Önerileri

İzmir'deki su kıtlığı tehlikesine karşı alınması gereken önlemler arasında su tasarrufu bilincinin artırılması, su kayıplarının önlenmesi ve alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi yer alıyor. Özellikle yağmur suyu hasadı, evlerde ve iş yerlerinde kolaylıkla uygulanabilecek bir yöntem olarak öne çıkıyor. Bu yöntemle çatılardan toplanan yağmur suyu, bahçe sulama, tuvalet rezervuarlarında kullanma ve hatta arıtılarak içme suyu olarak kullanılabiliyor.

Ayrıca, tarımda sulama tekniklerinin iyileştirilmesi, kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin tercih edilmesi ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması da büyük önem taşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilgili kurumların, su kaynaklarının korunması ve su kıtlığıyla mücadele konusunda daha etkin politikalar geliştirmesi gerekiyor.

İzmir'deki barajların doluluk oranlarının düşmesi, su kıtlığı tehlikesini beraberinde getiriyor. İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması büyük önem taşıyor. Uzmanlar, özellikle yağmur suyu hasadı gibi yöntemlerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor. İzmir'in geleceği için su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi ve su tasarrufu bilincinin artırılması gerekiyor. Aksi takdirde, İzmir'i susuz günler bekleyebilir.