İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) Meclisi'nde, 2024 yılı Faaliyet Raporu görüşmeleri sırasında tansiyon yükseldi. AKP'li Meclis Üyesi Uğur İnan Atmaca'nın, İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının olmadığı ve Cumhurbaşkanı olamayacağı yönündeki sözleri, mecliste gergin anların yaşanmasına neden oldu. CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan'ın bu iddialara verdiği yanıt ve ardından kullandığı ifadeler ise ortalığı daha da karıştırdı.
Mecliste Neler Yaşandı?
AKP'li Meclis Üyesi Atmaca'nın sözlerine yanıt veren CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan, Anayasa maddelerinin hiçe sayıldığını ve İmamoğlu'na yönelik haksız bir tutum sergilendiğini savundu. Özkan, "Cumhurbaşkanı adayımızın adaylığını ortadan kaldırmaya çalıştılar. Yetti mi? Beylikdüzü belediye başkanımızla birlikte bir gözaltı süreci başladı. Tarihte görülmemiş bir gözaltı süreciydi. Sayın cumhurbaşkanımıza bile yapılmamıştır bu. Anayasa maddeleri ortadan kaldırılmış gibi yaşanıyor. Biz inatla anayasal hakları korumaya devam ediyoruz. Bir tutuklama tedbiri verildi. Görevinin başında çağrılsa daha önce defalarsa kez gittiği gibi yine gideceği gibi cumhurbaşkanı adayımız tutuklandı" şeklinde konuştu.
"Ruh Halinden Endişe Ediyorum" Sözü Bardağı Taşırdı
Yağmur Yurdakul Özkan'ın, İmamoğlu hakkındaki ifadelere yanıt verdikten sonra, Atmaca'dan önce konuşma yapan AKP'li Meclis Üyesi Nail Kocabaş için sarf ettiği sözler ise bardağı taşıran son damla oldu. Özkan, "Eski grup sözcüsü durup durup benim adımı andı. Kendisinin ruh halinden de endişe ediyorum bu arada" ifadelerini kullandı.
Bu sözler üzerine AKP'li Meclis Üyeleri, Meclis Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır'a "Özür dilesin" şeklinde tepki gösterdi. Özkan'ın özür dilememesi üzerine meclis adeta savaş alanına döndü, AKP'li ve CHP'li üyeler birbirlerinin üzerine yürüdü.
Siyasi Gerilim Tırmanıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde yaşanan bu olay, Türkiye'deki siyasi gerilimin ne denli tırmandığını bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde, siyasi partiler arasındaki rekabetin daha da artması bekleniyor. Bu tür olayların, seçim atmosferini daha da gerginleştireceği ve kutuplaşmayı derinleştireceği endişesi taşınıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde yaşanan bu kavga, siyasetin ne kadar sertleşebileceğini gösteriyor. "Ruh hali yerinde değil" gibi ifadelerin kullanılması, meclis ortamını germiş ve istenmeyen olaylara yol açmıştır. Bu tür tartışmalar, siyasi arenada daha yapıcı ve saygılı bir dilin kullanılması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Umuyoruz ki, bundan sonraki meclis toplantılarında daha sağduyulu ve yapıcı bir iletişim ortamı sağlanır.