İzmir'in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki 2020 depremi sonrasında başlatılan Halk Konut Kooperatif Modeli, hem sosyal dayanışmayı hem de güvenli yapılaşmayı esas alan öncü bir dönüşüm modeli haline geldi. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in son açıklamaları, bu modelin Türkiye genelinde örnek alınması gerektiğini bir kez daha gündeme taşıdı. Peki, Halk Konut modeli depremzedeler için gerçekten bir umut mu?
Halk Konut Modeli Nedir?
30 Ekim 2020’de İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında yaşanan ve 117 vatandaşın hayatını kaybettiği büyük depremin ardından, özellikle orta hasarlı binalarda yaşayanlar için devlet destekli çözümler sunulmamıştı. Bu boşluğu doldurmak amacıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde geliştirilen “Kentsel Dönüşümde Kooperatifçilik – Halk Konut” modeli, yeni bir umut ışığı oldu. Bu sistemde vatandaşlar, kendi apartmanlarını yeniden inşa edebilmek için bir araya gelerek yapı kooperatifleri kuruyor. En önemli fark ise, bu modelde müteahhit karı bulunmaması, KDV indirimi gibi avantajların sağlanması ve tam şeffaflık.
Konuya ilişkin İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Tunç Soyer sosyal medya hesabından şu ifadeleri aktardı:
Sürdürülmesi önünde aşılamayacak hiçbir hukuki engel bulunmayan Kentsel Dönüşümde Kooperatifçilik modeli olan Halk Konut Projesi devam ettirilmeli ve deprem kuşağında yer alan Türkiye için örnek olmalıdır. Tüm mağduriyetlerin çözüme kavuşması dileğiyle.
Halk Konut Projesi'nin Özellikleri Nelerdir?
- Müteahhit karı yok: Vatandaşlar, inşaat maliyetini düşürerek daha uygun fiyatlarla konut sahibi oluyor.
- KDV indirimi: Kooperatifleşme sayesinde KDV avantajlarından yararlanılıyor.
- Şeffaflık ve denetim: Tüm giderler kooperatif muhasebe sistemlerine bağlı şekilde yürütülmekte, kamu denetimi ve kooperatif mevzuatı sayesinde çifte kontrol mekanizması işlemektedir.
- Sosyal dayanışma: Komşular bir araya gelerek ortak menfaatler çerçevesinde hareket ediyor, komşuluk ilişkileri güçleniyor.
Halk Konut Modelinin Geleceği
Halk Konut Kooperatif Modeli ilk olarak, eski adıyla Dilber Apartmanı’nda uygulanmıştır. Modelin başarısındaki en büyük etkenlerden biri, apartman sakinlerinin duyduğu güven ve inançtır. Depremde yıkılan Dilber Apartmanı için kurulan Halk Konut 1 Yapı Kooperatifi ile başlayan süreç bugün 50’ye yakın kooperatife ulaşmıştır. 15’ten fazla kooperatif ile paydaşlık sözleşmesi yapılmış, bu kooperatifler projelendirme ve inşaat aşamasına geçmiştir. Projenin devam ettirilmesi önünde herhangi bir hukuki engel bulunmamaktadır.
Türkiye'nin deprem gerçeği göz önüne alındığında, Halk Konut modeli gibi dayanışma ve güvene dayalı projelerin önemi artmaktadır. Bu modelin Türkiye genelinde yaygınlaştırılması, hem güvenli yapılaşmanın önünü açacak hem de depremzedelerin mağduriyetini azaltacaktır. İzmir'de başlayan bu umut ışığının, tüm Türkiye'ye yayılması dileğiyle.