İzmir'de Şoke Eden Talimat: Cezaevinden Annesine 'Eşimi Öldür' Dedi!
İzmir Ege Haberleri

İzmir'de Şoke Eden Talimat: Cezaevinden Annesine 'Eşimi Öldür' Dedi!


19 June 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 05 July 2025

İzmir'de yaşanan olay, Türkiye'deki aile içi şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne denli vahim boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Boşanma aşamasındaki eşi tarafından sürekli şiddet ve ölüm tehdidine maruz kalan Fatma Alpaslan, 7 aydır çocuklarıyla birlikte hayatta kalma mücadelesi veriyor. Ancak olayın en şoke edici kısmı, eşinin cezaevinden annesine verdiği talimat oldu: "Ben yapamıyorum, sen öldür!"

Şiddet Döngüsü ve Adalet Arayışı

Fatma Alpaslan'ın yaşadığı kabus, aslında pek çok kadının maruz kaldığı şiddet döngüsünün bir parçası. Eşinin 4 yaşındaki oğlunun boğazına bıçak dayamasıyla başlayan süreç, yargıya taşınmış durumda. Ancak Fatma Alpaslan, adaletin bir an önce sağlanmasını ve kendisiyle çocuklarının güvende olmasını talep ediyor. Yaşadığı zorlu süreci anlatan Alpaslan, yetkililerden yardım bekliyor.

Cezaevinden Ölüm Talimatı

Olayın en dikkat çekici ve ürkütücü detayı ise, eşinin cezaevinden annesine verdiği talimat. İddiaya göre, cezaevindeki Ş. Alpaslan annesini arayarak, "Ben cezaevindeyim bir şey yapamıyorum, sen benim yerime Fatma'yı öldür" şeklinde bir talimat veriyor. Bu konuşma, cezaevi yönetiminin dikkatini çekiyor ve konuyla ilgili soruşturma başlatılıyor. Annenin de bu talimatı kabul ettiği belirtiliyor. Bu durum, ailenin şiddet eğiliminin ne kadar derinlere indiğini gösteriyor.

Hukuki Süreç ve Beklentiler

Fatma Alpaslan'ın avukatı Nevraz Zeliha Sığın, olayın başından beri "basit tehdit" olarak değerlendirilmesine karşı çıkmış ve sanığın eyleminin "kasten öldürmeye teşebbüs" olduğunu savunmuştu. Savcının da duruşmada mütalaasını değiştirerek, dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etmesi, bu yöndeki beklentileri artırdı. Avukat Sığın, sanığın cezaevinden çıksa müvekkilini öldüreceğini veya öldürmeye teşebbüs edeceğini belirterek, en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor.

Sonuç

İzmir'de yaşanan bu olay, Türkiye'deki kadınların ve çocukların karşı karşıya olduğu tehlikeleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Fatma Alpaslan'ın yaşadığı travma ve hayatta kalma mücadelesi, adaletin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Yetkililerin bu tür olaylara karşı daha duyarlı olması, gerekli önlemleri alması ve şiddet mağdurlarına destek olması gerekiyor. Aksi takdirde, bu tür acı olayların yaşanmaya devam etmesi kaçınılmaz olacaktır.