İzmir'de Şok! Boşanma Aşamasındaki Eşine Kan Donduran Tehdit!

İzmir'de yaşanan akıl almaz olayda, boşanma aşamasındaki eşini görüntülü arayarak çocuğunun boğazına bıçak dayayan Ş.A.'nın davasında flaş bir gelişme yaşandı. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın eylemini "kasten öldürmeye teşebbüs" olarak değerlendirerek görevsizlik kararı verdi. Bu karar, olayın seyrini değiştirerek sanığın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasının önünü açtı. Peki, bu dehşet verici olay nasıl yaşandı ve mahkeme neden böyle bir karar verdi? İşte tüm detaylar...

Olayın Detayları: Görüntülü Aramayla Gelen Tehdit

Olay, Burdur'da yaşayan F.A.'nın, İzmir'de ikamet eden boşanma aşamasındaki eşi Ş.A.'nın 18 Kasım 2024 tarihinde kendisini görüntülü arayarak çocuğunun boğazına bıçak dayamasıyla başladı. F.A., yaşadığı dehşeti savcılığa bildirdi ve Ş.A. hakkında suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan Ş.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın ardından çocuklar, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı.

İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Ş.A. SEGBİS aracılığıyla katıldı. Cumhuriyet savcısı, sanığın küçük çocuğun boynuna bıçak dayayıp bunu kayda alarak eşine göndermesinin "kasten öldürmeye teşebbüs" suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Sanık Ş.A. ise savunmasında eşinin kendisini aldattığını iddia ederek, "Eşim ile 10 yıllık evliliğimiz var. Bu noktaya gelmemizin sebebi beni aldatması. Kaçtığı adam beni tehdit etti" açıklamasında bulundu. Suçlamaları reddeden Ş.A., çocuğunun boynuna bıçak dayamadığını ileri sürdü. Ş.A. ayrıca, "Hem babalık hem annelik yaptım. Eşimin 1 gram hakkı yok çocukların üstünde. Ama bana cani gözüyle bakıyorlar. Bu olay yaşandığında evde kimse yoktu, çok şükür kimseye zarar gelmedi. O kadın benden de çocuklarımdan da uzak dursun. Ben yeni hayatıma devam etmek istiyorum. Eşim hakkımda açmış olduğu davasını da geri çeksin. Ben olayda oğlumun boynuna bıçak dayamadım. Diğer oğlum o gün evde değildi" sözlerini ekledi.

Mahkemenin Kararı: Görevsizlik ve Ağır Ceza Mahkemesi

Mahkeme heyeti, sanığın eyleminin öldürmeye teşebbüs niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik kararı verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek dosyayı İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu karar, sanığın daha ağır bir suçtan yargılanmasının ve daha yüksek bir ceza almasının önünü açtı.

Mahkemenin bu kararı almasında, savcının mütalaası ve sunulan deliller etkili oldu. Sanığın çocuğunun boğazına bıçak dayayarak eşine göndermesi, eylemin vahametini gözler önüne serdi. Mahkeme, bu eylemin sadece tehdit değil, aynı zamanda öldürmeye teşebbüs niteliğinde olduğuna kanaat getirdi.

Aile İçi Şiddet ve Çocukların Korunması

Bu olay, aile içi şiddetin ve çocukların korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Şiddetin her türlüsü kabul edilemez olup, özellikle çocukların şiddete maruz kalması toplumun geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, aile içi şiddetle mücadele ve çocukların korunması konusunda farkındalık yaratmak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşımaktadır.

• Aile içi şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi benimsenmeli.
• Çocukların korunması için yasal düzenlemeler güçlendirilmeli.
• Şiddet mağdurlarına yönelik destek mekanizmaları oluşturulmalı.
• Toplumda aile içi şiddet konusunda farkındalık artırılmalı.

Bu tür olayların yaşanmaması için toplum olarak hepimizin sorumluluk alması gerekmektedir. Şiddete tanık olanların sessiz kalmaması, yetkililere bildirmesi ve mağdurlara destek olması büyük önem taşımaktadır.

İzmir'de yaşanan bu dehşet verici olay, boşanma sürecindeki bir çiftin arasındaki gerilimin nelere yol açabileceğini acı bir şekilde gösterdi. Mahkemenin verdiği görevsizlik kararı, olayın ciddiyetini ortaya koyarken, aile içi şiddetle mücadele ve çocukların korunması konusundaki hassasiyeti de vurguladı. Şimdi gözler, Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek olan davada. Sanığın alacağı ceza, benzer olayların yaşanmasının önüne geçilmesi açısından büyük önem taşıyor.