İzmir'de Proje Okul Krizi! Vekillerden Sert Tepki: İntikam Projesi Mi?
İzmir Ege Haberleri

İzmir'de Proje Okul Krizi! Vekillerden Sert Tepki: İntikam Projesi Mi?


14 April 20255 dk okuma26 görüntülenmeSon güncelleme: 03 November 2025

İzmir Atatürk Lisesi'nde yaşanan öğretmen atamaları krizi büyüyor. 50 öğretmenin norm kadro dışına bırakılması, öğrenci ve velilerin tepkisine yol açarken, CHP'li vekiller de duruma sert tepki gösterdi. Vekiller, atamaların "direnen gençlere karşı yürütülen bir intikam projesi" olduğunu savundu.

Öğrenci ve Velilerden Protesto Yürüyüşü

Atama kararına karşı çıkan öğrenciler, veliler ve eğitim sendikaları, İzmir Atatürk Lisesi önünde bir araya gelerek protesto yürüyüşü düzenledi. "Atama değil sürgün!" sloganları atan gruba, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, CHP İzmir milletvekilleri Yüksel Taşkın ve Ümit Özlale de destek verdi. Vekiller, ellerinde Bakanlığın atama kararını gösteren dövizlerle vatandaşları tepki göstermeye çağırdılar.

CHP'li Vekillerden Sert Eleştiriler

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, öğrenci ve velilerin mücadelesine destek verdiklerini belirterek, "Veliler hepimiz adına konuştular. İnsanlar şundan endişe ediyorlar: Öğrencilerimizin, kendi çocuklarının okuduğu okullarda, sadece İzmir Atatürk Lisesi’nde 50 öğretmenin yeri değiştirildi. 50 öğretmen görevinden alınmış oldu ve sürgün edildi. 50 öğretmenin buradan sürgün edilmesi aslında sadece Atatürk Lisesi'ni ve onun geçmişini hedef almıyor. Türkiye'nin her yanında öğrenciler, liseliler, ayaktalar ve iktidarın dindar ve kindar nesiller yetiştirme projesine karşı. Direnen gençlere karşı yürütülen bir intikam projesidir, proje okullar. Tam da bu yüzden biz velilerle, öğrencilerle ve sendikalarla birlikte onların mücadelesine destek olmak adına buradayız" dedi.

CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın ise Milli Eğitim Bakanı'nın zihniyetini eleştirerek, "Bu Milli Eğitim Bakanı, kendisi gibi düşünmeyen herkesin kusurlu, eksik olduğunu düşünüyor. Bu zihniyetin kendisi zaten problemli. Bu zihniyetin kendisi Türkiye'de bu bakanlığı asla taşıyamaz. Bu zihniyetin kendisi, anayasaya da karşıdır. Bir PR oluşturmaya çalışıyorlar. Güya bunlar normalmiş, rutinmiş. Hiç kimse buna inanmasın. Tam da sendikalı, demokrat, cumhuriyetçi, Atatürkçü öğretmenlerin uzaklaştırıldığını ve kendilerine yakın sendikadan olanların buraya atandığını görüyoruz. Bu, kendi yasalarına da aykırı, temel ilkelere de aykırı. Bir yeri ele geçirmekten başka bir şey becerdikleri yok. Ama ele geçirdikleri yerlerin ölmesine kadar gidiyor bu. Yeni bir kurum kuramıyorlar. Ama artık ne Türkiye Cumhuriyeti’ni ne de hiçbir okulumuzu bunlara teslim etmeyeceğiz. Bundan sonra izlemek yok. Herkes sahaya inecek. Herkes demokratik haklarını kullanarak bu gidişatı tersine çevirecek. Biz hayır dediğimiz sürece bunlar bunu yapamaz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Asla vazgeçmiyoruz" ifadelerini kullandı.

Eğitimde Neler Oluyor?

İzmir Atatürk Lisesi'nde yaşanan bu olay, Türkiye'deki eğitim sisteminde yaşanan tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Proje okulların durumu, öğretmen atamaları ve eğitim politikaları hakkındaki farklı görüşler, kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor. Öğrenci, veli ve eğitimciler, gelecekte daha adil ve eşitlikçi bir eğitim sistemi için mücadele etmeye devam edeceklerini belirtiyorlar.

CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarını eleştirerek şunları söyledi: “Sene olmuş 2025. 21. yüzyıl, yepyeni becerileri bizim gençlerimize vermemizi gerektirirken, değil bu yüzyılı geçen yüzyılı bile taşıyamayan, kendi milli güvenlik sorunu haline gelmiş bir Milli Eğitim Bakanlığı ile uğraşmak zorundayız. İzmir Atatürk Lisesi tek okul değil uğraştıkları. Bugün Türkiye'nin dört bir yerinde binlerce mezunu yetiştirmiş, Türkiye'nin çimentosu olan, ham maddesi olan insanları yetiştirmiş okulları, tamamıyla kendi yandaşlarıyla doldurmaya çalışıyorlar. Buna itiraz ediyoruz. 21. yüzyılda bizim çağın becerilerini, gerekliliklerini çocuklarımıza öğretmemiz gerekirken, onlara bu şehirde, bu ülkede hayal kurması ve hayallerini gerçekleştirme imkanı vermemiz gerekirken, bugün bu çocukları ve bu çocukları yetiştiren öğretmenleri hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğratamazsınız. Hayal kırıklığına bütün halkı bulursunuz. Bu halk kendi hak ettiği şeyleri alana kadar da meydanlarda olacak. Bugün Milli Eğitim Bakanı tek başına, kendi başına bir milli güvenlik sorunudur. Türkiye'nin esas beka problemi Milli Eğitim Bakanı ve onun taşıdığı çağ dışı zihniyettir.”

İzmir Atatürk Lisesi'nde yaşanan öğretmen atamaları krizi, eğitim sistemindeki sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Öğrenci ve velilerin tepkisi, CHP'li vekillerin sert eleştirileri ve kamuoyunda oluşan farkındalık, bu konunun daha geniş bir şekilde tartışılmasına ve çözüm yollarının aranmasına zemin hazırlayacak gibi görünüyor.