İzmir'de Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İzmir örgütleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek için bir araya geldi. İBB yöneticileri ve öğrencilerin tutuklanmasına yönelik operasyonlar protesto edildi.
Alsancak SGK önünde toplanan kalabalık, sloganlar atarak İzmir Barosu önüne yürüdü. Burada yapılan ortak basın açıklamasında, iktidarın baskıcı politikaları eleştirildi ve İmamoğlu'na destek mesajları verildi.
İktidarın Baskıları Artıyor!
Emek Partisi İzmir İl Başkanı Elif Çuhadar, yaptığı açıklamada, "Her yeni güne bir saldırı dalgasıyla uyanıyoruz" diyerek sözlerine başladı. Sendikacıların, gazetecilerin tutuklanması, grev yasakları, demokratik haklara yönelik baskılar, artan zamlar ve kayyım atamaları gibi konulara değindi. Çuhadar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 105 kişi hakkında gözaltı kararı verildiğini, 51 kişinin ise tutuklandığını hatırlattı.
Çuhadar, iktidarın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına kazanabilecek Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkacağı belli olduktan sonra Ekrem İmamoğlu'nu saf dışı bırakmak için bütün devlet imkanlarını harekete geçirdiğini belirtti. "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile milyonlarca İstanbullunun oyunu almış Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İBB'de çeşitli görevlerde bulunan 105 kişi gözaltına alındı, ardından 51 kişi tutuklandı," dedi.
Yargı İktidarın Aracı Haline Geldi mi?
Çuhadar, Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi kararının mürekkebi kurumadan yapılan baskınlarla gerçekleşen gözaltılar ve tutuklamaların, yargının iktidar için ne kadar elverişli bir araç haline getirildiğini gösterdiğini vurguladı. Bir belediye başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına kazanabilecek Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkacağı belli olduktan sonra kendisini saf dışı bırakmak için bütün devlet imkanları iktidar tarafından harekete geçirildiğini iddia etti.
Türkiye'nin dört bir yanında gençlerin, kadınların ve emekçilerin alanlara çıkarak adalet ve demokrasi talebinde bulunduğunu ifade eden Çuhadar, protestolara yönelik gözaltı ve tutuklamaların yanı sıra, basın emekçilerine uygulanan baskılara da dikkat çekti. İktidar medyasının halkın direnişini sansürlediğini, gerçekleri yayınlayan televizyonlara RTÜK tarafından cezalar yağdırıldığını söyledi. Çuhadar, "Tek adam yargı kılıcını savunmaya da salladı," dedi.
Mücadele Devam Edecek!
Çuhadar, AKP iktidarının ülkeyi sürüklediği kuralsızlık, baskı, şiddetin dört bir koldan her alana yöneldiğini belirtti. Seçilmişleri güdümlü yargı aracılığıyla yerinden etme hamlelerine, dünyanın en büyük ve köklü barolarından İstanbul Barosu yönetiminin görevine son verilmesi kararının da eklendiğini ifade etti. Yargının, iktidara biat etmeyen avukatları, yargının çürümüşlüğünün en çıplak halinin ortaya serildiği şu günlerde bir kat daha baskılamak istediğini savundu.
Çuhadar, İstanbul Büyükşehir Belediyesine 3 bin polisle operasyon yaptırıp gizli tanık ifadeleriyle 16 milyonluk kentin Belediye Başkanını tutuklatıp halkın seçme ve seçilme hakkını, kendi iktidar hırsıyla ortadan kaldırmaya girişenlerin, daha önce tarihte örnekleri görüldüğü gibi başarılı olamayacaklarını söyledi.
Çuhadar, Türkiye genelinde 299 gencin tutuklu olduğunu, İzmir’de ise aralarında siyasi parti il yöneticilerinin de bulunduğu 19 kişinin cezaevinde tutulduğunu belirterek, "Tek adam iktidarı, üniversitelerde boykot büyümesin, kent meydanlarına taşan mücadelemiz zayıflasın diye direnişin öncülerine, örgütlü gençlere tek tek tutuklama kararı çıkartıyor," dedi.
Sonuç olarak, İzmir'deki protesto, Ekrem İmamoğlu'na destek ve iktidarın politikalarına karşı bir duruş sergileme amacı taşıyordu. Eylemciler, baskılara boyun eğmeyeceklerini ve mücadeleye devam edeceklerini vurguladılar. Bu tür protestoların, Türkiye'deki siyasi atmosferi ve gelecek seçimleri nasıl etkileyeceği ise merak konusu olmaya devam ediyor.