12 Mayıs 2025 Pazartesi

İzmir'de ABD Askerine Saldırı Davasında Şok Karar! Cezalar Yağacak mı?

İzmir'de geçtiğimiz yıl yaşanan ve büyük yankı uyandıran ABD'li askerlere saldırı davasında önemli bir aşamaya gelindi. İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Başkanı Kayahan Çetin ve 14 TGB üyesi sanık hakkında savcı mütalaasını sundu. Mütalaada, sanıkların "kasten yaralama" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından cezalandırılması talep edildi.

Duruşmada Neler Yaşandı?

Duruşmaya sanıklar katılmazken, avukatları hazır bulundu. Olay anında görevli 4 polis memuru da tanık olarak dinlendi. Tanık polis memurları, olay yerine siren çalarak gittiklerini, bir kişinin kafasında çuval olduğunu ve yüzünde kızarıklıklar gördüklerini ifade ettiler. Bir diğer polis memuru ise ABD'li askerlerin darbedildiği ana şahit olmadığını belirtti. Polislerin ifadeleri, olayın vahametini gözler önüne serdi.

Cumhuriyet savcısı, sanıkların yalnızca "kasten yaralama" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından değil, aynı zamanda "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçundan da cezalandırılmasını talep etti. Savcının bu talebi, davanın seyrini değiştirebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Mahkeme, sanık avukatlarına mütalaaya karşı savunma hazırlamaları için ek süre vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Olayın Arka Planı

Olay, 2 Eylül 2024 tarihinde İzmir'in Alsancak semtinde, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde meydana gelmişti. TGB üyesi bir grup, 3 ABD'li askere fiziki saldırıda bulunmuş ve bu anlar cep telefonu kameralarına yansımıştı. Olayın ardından 15 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 10'u tutuklanmıştı. Ancak yapılan itirazlar sonucunda tutuklu sanıklar kısa süre sonra serbest bırakılmıştı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıkların birden fazla suçtan cezalandırılması talep edilmişti.

Peki, bu tür olayların yaşanmaması için neler yapılmalı? İşte bazı öneriler:

  • Eğitim Seviyesinin Yükseltilmesi: Toplumun her kesiminde eğitim seviyesinin yükseltilmesi, hoşgörü ve anlayışın artmasına yardımcı olabilir.
  • Farklı Kültürlere Saygı: Farklı kültürlere ve yaşam tarzlarına saygı duyulması, önyargıların kırılmasına katkı sağlayabilir.
  • Medyanın Rolü: Medyanın, nefret söylemi ve ayrımcılığı körükleyen yayınlardan kaçınması, toplumsal barışın sağlanmasında önemli bir rol oynayabilir.
  • Hukukun Üstünlüğü: Hukukun üstünlüğünün sağlanması, herkesin eşit haklara sahip olduğunu ve adaletin yerini bulacağını garanti eder.

Unutulmamalıdır ki, şiddet hiçbir zaman çözüm değildir. Farklı görüşlere sahip olmak, birbirimize saygı duymamıza engel olmamalıdır.

İzmir'de yaşanan bu olay, Türkiye-ABD ilişkileri açısından hassas bir dönemde gerçekleşti. Mahkemenin vereceği karar, hem sanıkların geleceğini etkileyecek hem de iki ülke arasındaki ilişkilere yansıyabilecek önemli bir dönüm noktası olacak. Gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.

İlgili Haberler