İzmir Atatürk Lisesi'nde (İAL) düzenlenen bir seminerde yaşanan olaylar, velilerin büyük tepkisine yol açtı. İddialara göre, velilerden izin alınmadan düzenlenen seminerde, bir emniyet amirinin öğrencilere yönelik sözlü şiddeti ve uygunsuz davranışları, velileri yargı yoluna başvurmaya yöneltti. Olay, okul önünde yapılan basın açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu.
Seminerde Yaşanan İddialar
15 Mayıs Perşembe günü İzmir Atatürk Lisesi'nde düzenlenen 'Farkındalık' semineri, velilerin bilgisi ve izni olmadan gerçekleştirildi. Veliler, bu durumun yazılı bir emir olmadan sadece telefon aracılığıyla düzenlenmesine tepki gösterdi. Seminere katılan emniyet amiri A.S.'nin, öğrencilere yönelik uygunsuz sözler sarf ettiği ve hatta silahını çıkararak şarjörünü boşalttığı iddia edildi. Ayrıca, A.S.'nin sunumda Gazze'de öldürülen çocukların görüntülerini göstermesine tepki gösteren bir öğrenciye, "Boş yapma. Bana yerme yapanı yararım" şeklinde ifadeler kullandığı belirtildi.
Bu iddialar üzerine veliler ve öğretmenler, İzmir Atatürk Lisesi önünde toplanarak tepkilerini dile getirdi. Velilerden Mete Coşkun, basın açıklamasında, "Aydınlanmadan, akıldan, bilimden yana, demokratik, laik, bilimsel eğitimi savunan bizler; eğitimciler, öğrenciler, veliler, ülkemizin üstüne örtülmek istenen karanlığa teslim olmayacağız" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in öğretmenlere yönelik sözlerine de tepki gösteren Coşkun, "Daha birkaç gün önce Milli Eğitim bakanı atama talebiyle karşısına gelen öğretmenlere, megaloman, terbiyesiz, terörist ifadeleriyle kamuoyu önünde hitap etti. (...) Ve bugün de İzmir Atatürk Lisesinde 15 yaşındaki çocuklara skandal ifadeler ve davranışlar içeren seminer adı altında adeta şiddet uygulandı" şeklinde konuştu.
Veli ve Öğrencilerden Tepki
Öğrencilerin bu durum karşısında korkup okuldan çıkamadıklarını belirten veliler, akşam saatlerinde İAL önünde toplanarak bir açıklama yaptı. Öğrenciler, sivil toplum örgütleri ve velilerin de katıldığı basın açıklamasında, yaşananların kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Veli Mete Coşkun, öğrencilerin sözlü şiddete maruz kaldığı iddiasını dile getirerek, semineri veren emniyet müdürünün çocuklara Gazze'de katledilen bebeklerin sansürsüz videolarını izlettiğini ve "bu teröre karşı çıkmayan, bu duruma karşı savaşmayan da teröristtir," "Savaş bir sanattır ve gereklidir," "Bu duruma karşı çıkanlar kahpedir" şeklinde ifadeler kullandığını söyledi. Ayrıca, emniyet müdürünün neden bu kadar özgüvenli konuştuğunu göstermek için yanındaki polisin silahını alıp, çocukların gözü önünde şarjörü çıkarıp beline soktuğu ve "işte ben, arkama güvendiğim için egom yüksek" dediği iddia edildi.
Velilerden Mahkeme Yolu
Yaşanan krizi yargıya taşıyacaklarını anlatan veliler, sorumluların cevaplaması gereken bazı soruları da aktardı. Veli Mete Coşkun, şu soruları sordu:
- Bu seminerin yapılmasına dair makam onayını kim vermiştir?
- Semineri veren A. S pedegojik açıdan bir donanıma sahip midir? Pedegojik formasyonu olmayan kişi ve kurumlara okullarda görev verilmeye devam edilecek midir?
- Reşit olmayan çocukların yetkisiz, pedegojik formasyonu olmayan kişiler tarafından sözde eğitime tâbi tutulması için velilerden onay alınmış mıdır?
Veliler, yaşananların ardından suç duyurusunda bulunacaklarını ve Milli Eğitim Bakanlığına şikayet dilekçeleri göndereceklerini belirtti. Okulun önünde hazırlanan dilekçeler ilgili makamlara gönderilmek üzere imzalandı.
İzmir Atatürk Lisesi'nde yaşanan bu olay, eğitim camiasında büyük yankı uyandırdı. Velilerin kararlılığı ve yargı yoluna başvurma kararı, olayın aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması için önemli bir adım olarak görülüyor. Olayın takipçisi olacak olan veliler, çocuklarına uygulanan bu türden yaklaşımların son bulması için mücadele edeceklerini vurguladı.
