
İtalya'nın Çöpü İzmir'e Mi Dökülüyor? Şok İddialar!
Türkiye'ye 2024 yılında rekor düzeyde çöp ithalatı yapılması, çevre örgütlerini harekete geçirdi. İthal edilen 12 milyon 254 bin 779 ton çöpün çevreye ve insan sağlığına etkileri tartışılırken, İtalya'dan gelen atıklarla ilgili şok edici iddialar gündeme geldi.
Türkiye'ye Çöp İthalatı Tehlike Saçıyor Mu?
Kimya Mühendisi ve ekolojist Ertuğrul Barka, çöp ithalatının ardında kaçakçılık gibi karanlık yöntemlerin olabileceğini savunuyor. Barka, İngiltere'den naylon ve plastik atık ithalatı yapıldığını, bu durumun bazı kesimler için kazanç kapısı olduğunu belirtiyor. Ancak asıl tehlikenin, bu atıkların arasına gizlenmiş tehlikeli maddeler olduğunu vurguluyor. Barka, "Bu yöntemle para kazananlar var. Onların içinde Türkiye’ye ayrıca tehlikeli atık olarak ne tıkıştırdılar, orası önemli” diyerek yetkilileri göreve çağırıyor.
İtalya'nın Tehlikeli Atıkları İzmir'de Mi Yakılıyor?
Barka'nın en çarpıcı iddiası ise İtalyan firması SÜREKO'nun İzmir ve Antalya limanlarını kullanarak tehlikeli atıklarını Türkiye'de yakması. Barka, "İtalyan firmaları, bu bölgelerde tehlikeli atıklarını, elde ettikleri çimento fabrikalarında yakıyor. O atıkların ise bin 600 santigrat derecede yakılması lazım. Bu da mümkün olmadığından kimyasal tehlikeli atıklarla baca gazlarından sızan o dumanların ölçümleri de yapılmadığından canlı sağlığına zararlı salınımla ülke kanserden yıkılıyor” diyerek durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Çözüm Ne? Tüketim Toplumundan Vazgeçmek Mi?
Barka'ya göre, sorunun çözümü geri dönüşümden çok daha köklü bir değişimi gerektiriyor. Tüketim toplumundan vazgeçilmesi ve atık üretimini azaltacak teknolojilere geçilmesi gerektiğini savunan Barka, şu noktalara dikkat çekiyor:
- İnsan başına günlük 1,5 kilogram evsel atık çıkıyor.
- Atıkların yakılması da yeni tehlikeler doğuruyor.
- Anti-kapitalist politikalar izlemeden çevre sorunlarından kurtulmak mümkün değil.
Ege Çevre ve Kültür Derneği (EGEÇEP) Hukuk Kurulu Üyesi Av. Arif Ali Cangı da benzer endişeleri dile getirerek, Türkiye'nin çöplük haline getirildiğini vurguluyor. Cangı, çevresel denetimlerin yetersiz olduğu ülkelerin atıklarını Türkiye'ye sevk ettiğini, bu durumun geri dönüşüm adı altında ticaretinin yapıldığını belirtiyor. Aliağa'daki gemi söküm tesisleri ve Gaziemir'deki nükleer atıklar gibi örnekleri sıralayan Cangı, yasal ve yasa dışı yollarla ülkeye sokulan atıkların çevre ve insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu ifade ediyor.
Türkiye'ye yönelik çöp ithalatı ve tehlikeli atık iddiaları, çevre konusunda daha sıkı önlemler alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yetkililerin bu iddiaları araştırması ve gerekli adımları atması, hem çevremizin korunması hem de halk sağlığının güvence altına alınması açısından büyük önem taşıyor.