17 Mayıs 2025 Cumartesi

İsveçli Gazeteci Medin'e Hapis! Tahliye Yok, Şok Gerekçe!

İsveçli gazeteci Joakim Medin, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan yargılandığı davada 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve tahliyesine karar verse de, Medin'in sevinci kısa sürdü. Zira Medin, başka bir davada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da tutuklu bulunuyor. Bu nedenle tahliye kararı uygulanmadı ve Medin cezaevinden çıkamadı.

Davanın Seyri ve Medin'in Savunması

Dagens ETC gazetesi adına Türkiye'deki Ekrem İmamoğlu protestolarını takip eden Medin, 27 Mart 2025'te İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınmıştı. Ankara 79. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmasına SEGBİS üzerinden katılan Medin, savunmasında suçsuz olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Suçsuz olduğumu düşünüyorum. Ben Stockholm’de 7 aylık hamile eşimle birlikte yaşıyorum. Gazeteciyim ve uzun yıllardır Dagens ETC’de dış basında çalışıyorum. Farklı ülkeler ve liderler hakkında haberler ve analizler yapıyorum. Bunun başında da Binyamin Netanyahu yer alıyor. Daha önce Beşar Esad’ın hükümetinde de hapse girdim. Eminim ki Türk yargılaması sonucunda beraat edeceğim."

Medin'e, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmi ve maketi önünde LGBTİ bayrağı tutturulduğu ve "Erdoğan'ın onur yürüyüşünden sonra hükümet sessiz kaldı" şeklindeki paylaşımı soruldu. Medin ise bu paylaşımın kendisine ait olmadığını ve amacının Cumhurbaşkanını aşağılamak olmadığını savundu.

Medin'in avukatı Veysel Ok da müvekkilinin ifade özgürlüğü kapsamında gazetecilik yaptığını ve derhal beraat etmesi gerektiğini savundu. Savcı ise Medin'in cezalandırılmasını ve tutukluluğunun devamını talep etti.

İfade Özgürlüğü Tartışması ve Uluslararası Tepkiler

Dava, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Avrupa Parlamentosu, İsveç Parlamentosu, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü ve İsveç'in Ankara Büyükelçisi gibi uluslararası kuruluşlar ve temsilciler duruşmayı yakından takip etti.

Medin'in tutukluluğu ve yargılanması, uluslararası kamuoyunda Türkiye'ye yönelik eleştirilere neden oldu. Birçok kişi, Medin'in gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hedef alındığını ve tutuklanmasının ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu savundu.

Türkiye'nin İmajı ve NATO Süreci

Davanın seyrini değerlendiren uzmanlar, Türkiye'nin bu tür davalarla uluslararası arenada imajının zedelendiğini ve özellikle İsveç'in NATO'ya katılım süreci gibi kritik dönemlerde bu durumun daha da önem kazandığını belirtiyor.

Türkiye'nin, uluslararası standartlara uygun bir hukuk devleti olduğunu göstermesi ve ifade özgürlüğünü güvence altına alması, hem ülkenin imajı hem de dış politikadaki etkinliği açısından büyük önem taşıyor.

Sonuç

Joakim Medin'in "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan hapis cezasına çarptırılması ve tahliye edilmemesi, Türkiye'deki ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Medin'in bir başka davadan da tutuklu olması, durumun karmaşıklığını artırırken, davanın uluslararası yankıları Türkiye'nin imajı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaya devam ediyor. Bu durum, Türkiye'nin hukuk devleti ilkesine bağlılığını ve ifade özgürlüğünü güvence altına alma konusundaki taahhütlerini sorgulatıyor.

İlgili Haberler