İran İsrail Savaşı mı? Ortadoğu'da Yeni Ateş Hattı!
İzmir Ege Haberleri

İran İsrail Savaşı mı? Ortadoğu'da Yeni Ateş Hattı!


18 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 18 June 2025

Ortadoğu'da tansiyon yeniden yükseliyor! İsrail-Filistin gerilimiyle başlayan süreç, şimdi de İran-İsrail arasındaki çatışma ihtimaliyle yeni bir boyut kazandı. Bölgedeki bu karmaşık durum, Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Peki, bu gelişmelerin ardında yatan sebepler neler? Türkiye, bu denklemde nasıl bir rol oynuyor?

İsrail-Filistin Geriliminden İran-İsrail Savaşına

Her şey, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın Gazze Şeridi'ne yakın bir yerleşim bölgesine düzenlediği saldırıyla başladı. Bu saldırı, İsrail'in sert tepkisiyle karşılandı ve Gazze'de büyük bir yıkıma yol açtı. Birçok analist, Hamas'ın bu saldırısının bir provokasyon olduğunu savunsa da, İsrail bu durumu acımasızca kullanarak bölgedeki gerilimi tırmandırdı.

Filistin Başkanı Mahmut Abbas'ın daha ılımlı bir tutum sergilemesine rağmen, Hamas'ın bağımsız hareketleri ve İsrail'in orantısız güç kullanımı, bölgedeki sorunların çözümünü zorlaştırdı. Ne yazık ki, gelinen noktada durum İran-İsrail savaşına evrilme tehlikesi taşıyor.

ABD'nin bölgedeki politikaları da durumu daha karmaşık hale getiriyor. Bazı kesimler, ABD'nin olayları sakinleştirmek yerine, tarafları birbirine kırdırmaya yönelik bir strateji izlediğini düşünüyor. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin İsrail'e verdiği destek ise, bölgedeki dengeleri daha da değiştiriyor.

Türkiye Nerede Duruyor?

Türkiye, bu karmaşık denklemde zor bir pozisyonda bulunuyor. Ne İsrail'e karşı net bir duruş sergileyebiliyor, ne de İran'ın yanında yer alabiliyor. Bu durum, Türkiye'nin "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle hareket etmesinden kaynaklanıyor. Ancak, bazı eleştirmenler bu politikanın bir sıkışmışlık hali olduğunu savunuyor.

İran ve İsrail'deki yönetimlerin iç muhalefetle karşı karşıya olması, bu savaşın her iki ülkede de yönetimin halkı konsolide etmesine olanak sağlıyor. Bu durum, bölgedeki gerilimin daha da tırmanmasına neden olabilir.

Sonuç

İbn Haldun'un dediği gibi, "Coğrafya kaderdir." İçinde bulunduğumuz coğrafya ve basiretsiz yönetimler nedeniyle, milenyum çağının en zorlu dönemlerini yaşıyoruz. Etrafımız ateş topu, baskıcı yönetimlerin hüküm sürdüğü ülkeler birbirine kırdırılıyor. Bu savaşın kazananı olmayacak. Yine yitip giden sivil vatandaşlar, çekilen çileler ve artan gelecek endişesi olacak. Bu durum, Türkiye'yi de derinden etkileyecek ve bölgedeki istikrarsızlığın artmasına neden olacaktır. Umudumuz, aklıselimin galip gelmesi ve bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesidir.