İmamoğlu Protestosunda Yargı Şoku! 139 Kişi Hakim Karşısında
İzmir Ege Haberleri

İmamoğlu Protestosunda Yargı Şoku! 139 Kişi Hakim Karşısında


20 June 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 10 July 2025

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan soruşturmanın ardından başlayan protestolar, yargıya taşındı. 19 Mart tarihinde başlayan ve Saraçhane'de yoğunlaşan protestolar sonrası gözaltına alınan 139 kişi bugün hakim karşısına çıkıyor. İstanbul Valiliği'nin ilan ettiği gösteri yasağına rağmen devam eden eylemler, polisin müdahalesiyle sonuçlanmıştı.

Protestoculara Dava Açıldı

Cumhuriyet'in haberine göre, gözaltına alınan 139 kişi hakkında "kanuna aykırı gösteriye katılmak ve ihtara rağmen dağılmamak" suçlamasıyla dava açıldı. Sanıklar arasında CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Berkay Gezgin de bulunuyor. Savcılık, bazı kişilerin Cumhurbaşkanına hakaret ve görevli memura direnme suçlamalarıyla dosyalarının ayrıldığını belirtti.

Sanıklar Suçlamaları Reddetti

Gözaltına alınan vatandaşlar, ifadelerinde herhangi bir şiddet eyleminde bulunmadıklarını, yalnızca demokratik haklarını kullanarak yaşananları protesto ettiklerini dile getirdi. Dosyada ayrıca, çok sayıda kişinin sadece sosyal medya çağrılarıyla eyleme katıldığı ve herhangi bir örgütsel bağlarının bulunmadığına dair beyanlar yer aldı. Sanıklar, anayasal haklarını kullandıklarını ve suç işlemediklerini savunuyor.

Duruşma Çağlayan Adliyesi'nde

139 kişinin yargılanacağı davanın ilk duruşması, bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde görülecek. Duruşmanın seyrinin nasıl ilerleyeceği ve mahkemenin nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Bu dava, Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve protesto hakkı tartışmalarını yeniden alevlendirebilir.

Türkiye'de protesto hakkı anayasal güvence altında olmasına rağmen, son yıllarda birçok protesto gösterisi polis müdahalesiyle sonuçlanmış ve çok sayıda kişi gözaltına alınmıştır. Bu durum, sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları tarafından eleştirilmektedir.

İBB protestoları sonrası açılan bu dava, Türkiye'deki siyasi gerginliğin ve kutuplaşmanın bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Duruşmanın sonucu, hem sanıkların geleceği hem de Türkiye'deki demokrasi ve hukuk devleti ilkesi açısından önemli bir sınav olacaktır.