
İmamoğlu Eylemi: DİSK Yöneticilerine Soruşturma Şoku!
İzmir'de DİSK'e bağlı yöneticiler, Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanma ihtimaline karşı düzenlenen eylemler nedeniyle ifadeye çağrıldı. Daha önce "AKP'ye oy vermekle tehdit ettikleri" iddiasıyla hedef gösterilen yöneticiler hakkında başlatılan soruşturma, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Peki, bu soruşturmanın perde arkasında neler var ve DİSK yöneticilerini bekleyen süreç nasıl işleyecek?
İfadeye Çağrılan DİSK Yöneticileri Kimler?
İzmir'de gerçekleşen eylemler sonrası 10 DİSK yöneticisi ifadeye çağrıldı. İşte o isimler:
- Deniz Şahin Gümüştekin - Disk İzmir 8 No’lu Şube Başkanı
- Değer Yıldız – Disk İzmir 6 No’lu Şube Başkanı
- Ahmet Savaş Aras – Disk İzmir 5 No’lu Şube Başkanı
- Barış Okur – İzmir Disk 10 No’lu Şube Başkanı
- Hüseyin Karagöz – İzmir Disk 6 No’lu Şube Yönetim Kurulu Üyesi
- İlham Uluç – İzmir Disk 8 No’lu Şube Sekreteri
- Sedat Kenar - İzmir Disk 9 No’lu Şube Başkanı
- Ercan Gül - İzmir Disk 2 No’lu Şube Başkanı
- Mine Bilir
- Gencay Günyüz
İfadelerinin alınmasının ardından 8 erkek üye serbest bırakılırken, 2 kadın üye savcılığa sevk edildi.
DİSK'ten Sert Tepki: "Ekrem Başkanımızın Yanındayız!"
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yaşananlara sert tepki göstererek şunları söyledi: "DİSK, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto etmek için 28 Mart’ta ülke genelinde yarım gün iş bırakma eylemi yaptı. İzmir’de ve Türkiye genelinde bu protestolara en güçlü katılan yapıların başında DİSK geliyor. DİSK’li işçiler her dönem demokrasi için meydanları dolduranlar oldular. İfadeye çağrılan arkadaşlarımızın da Ekrem başkanımızın da yanındayız. DİSK, bağımsızlık ve demokrasi için mücadele edenlerin kutup yıldızı olmaya devam edecek."
Soruşturmanın Muhtemel Sonuçları
İfadeye çağrılan DİSK yöneticileri hakkında başlatılan soruşturmanın ne gibi sonuçlar doğuracağı merak konusu. Hukuk uzmanları, soruşturmanın seyrinin, toplanacak deliller ve yapılacak değerlendirmeler sonucunda netleşeceğini belirtiyor. Ancak, DİSK'in konuyla ilgili kararlı duruşu ve kamuoyunda oluşan tepki, sürecin yakından takip edilmesine neden oluyor.
Bu olay, Türkiye'deki siyasi atmosferin ve ifade özgürlüğünün ne kadar hassas bir denge üzerinde durduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. DİSK'li yöneticilerin yaşadığı bu süreç, sadece sendikal haklar açısından değil, aynı zamanda demokratik değerlerin korunması açısından da önemli bir sınav niteliği taşıyor.