İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması kapsamında tutuklanan isimlerin farklı cezaevlerine sevk edilmesi, siyasi tartışmaları alevlendirdi. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, bu duruma sert tepki göstererek, "Tutuklama cezaya dönüşmüş, cezaevi sevki ise siyasi bir silaha çevrilmiştir. Adalet, kinle değil hukukla yürür!" ifadelerini kullandı. Peki, bu sevklerin ardında yatan gerçekler neler?
Sevk Kararları ve Tepkiler
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İBB soruşturması kapsamında tutuklanan bazı isimlerin Tekirdağ ve Kocaeli cezaevlerine nakledildiğini duyurdu. Günaydın, bu durumu eleştirerek, "'Ne kadar dağıtırsan o kadar iyi' diye talimat var anlaşılan!" şeklinde konuştu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise sevk işlemlerini doğrulayarak, savunma hakkının kısıtlandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.
Ancak, avukat Hüseyin Ersöz, tutukluların yargılamaların yapılacağı illerden uzak şehirlere sevk edilmesinin savunma hakkının ihlali olduğunu belirtti. Ersöz, "Bu önümüzdeki günlerde başka sevk işlemlerinin olabileceğinin de iz düşümü olabilir," dedi.
- Gökhan Günaydın: Sevklerin siyasi amaçlı olduğunu iddia etti.
- Yılmaz Tunç: Savunma hakkının kısıtlanmadığını savundu.
- Hüseyin Ersöz: Sevklerin savunma hakkını ihlal ettiğini belirtti.
Tanal'dan Sert Eleştiriler
CHP'li Mahmut Tanal, sevk kararlarını veren ve uygulayanların hukuk önünde sorumlu olduğunu vurguladı. Tanal, "Soruşturmanın sağlıklı yürütülmesi bahanesiyle tutuklu belediye çalışanlarını Silivri’den alıp Kandıra gibi uzak cezaevlerine sürgün etmek, hukuk değil, intikamdır!" dedi. Ayrıca, bu uygulamanın Anayasa'nın savunma ve adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu savundu.
Tanal, şunları kaydetti:
Tutuklama cezaya dönüşmüş, cezaevi sevki ise siyasi bir silaha çevrilmiştir. Adalet, kinle değil hukukla yürür! Bu kararı verenler de uygulayanlar da hukuk önünde sorumludur!
Özgür Özel'in Açıklamaları
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB çalışanlarının sevk edilmesinin amacının, onlara sözde işbirliği teklif etmek olduğunu iddia etti. Özel, "Amaçları arkadaşlarımızı birbirinden uzaklaştırmak, her biri bir başka cezaevinde olan kişilere ayrı ayrı gitmek, onlara sözde işbirliği teklif etmek…" şeklinde konuştu.
Özel, daha önce beş kadın bürokratın da benzer şekilde tehdit edildiğini, ancak onların yalan atmayı reddettiğini belirtti. Bu durumun, soruşturmanın ne kadar zayıf temellere dayandığını gösterdiğini savundu.
İBB soruşturması kapsamında yaşanan tutuklu sevkleri, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. CHP'li vekiller, bu sevklerin siyasi bir intikam aracı olarak kullanıldığını ve savunma hakkının ihlal edildiğini savunuyor. Adalet Bakanlığı ise sevklerin cezaevi düzenini koruma amacıyla yapıldığını belirtiyor. Ancak, tartışmaların odağında, adaletin siyasallaşması ve hukuk devletinin zedelenmesi endişesi yer alıyor. Bu süreçte, yargının bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkı gibi temel ilkelerin korunması büyük önem taşıyor.
