Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) proje okullarına yönelik atama ve görevden alma uygulamaları tartışma yaratmaya devam ediyor. İzmir Atatürk Lisesi (İAL), son olarak 60 öğretmeninin görev süresinin dolmasıyla gündeme geldi. Öğretmenlerin yeniden atanmaması, sendikalar ve mezunlar derneği tarafından büyük tepkiyle karşılandı. İddialar, okulda bir "kıyım" yaşandığı ve bu durumun eğitim kalitesini düşürmeyi amaçladığı yönünde.
Öğretmenlerin Yeniden Atanmaması Tepki Çekti
İzmir Atatürk Lisesi'nde görev yapan 28'i Eğitim-Sen üyesi olmak üzere toplam 60 öğretmen, proje okullardaki 4 yıllık görev sürelerini tamamladıktan sonra yeniden atanmak için başvuru yaptı. Öğretmenlerin büyük bir kısmı mevcut görev yerleri olan İAL'yi tercih etmesine rağmen, MEB tarafından herhangi bir açıklama yapılmaksızın hiçbirinin ataması gerçekleşmedi. Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Nafiz Ceylan ve İzmir Atatürk Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Murat Saraç, bu duruma sert tepki gösterdi.
Nafiz Ceylan, 60 öğretmenlik boşluğun hükümete yakın sendikalara üye öğretmenlerle doldurulacağını iddia ederek, "Zaten amaçları da bu okullardaki eğitim kalitesini düşürmek" şeklinde konuştu. Mevcut öğretmenlerin yarısının İAL'de görevine devam etmek için başvuru yaptığını ancak başvuruların kabul edilmediğini belirten Ceylan, şunları söyledi:
Arkadaşlarımıza, 'okulda kalmak istiyorsanız başvuru yapın' dendi ancak toplam 60 arkadaşımızın başvurusu kabul edilmedi. 28'i Eğitim-Senli olan arkadaşımız, o okuldan gönderildi. Zaten okuldaki toplam öğretmen sayısı 119 civarlarındaydı. Okuldaki öğretmen arkadaşlarımızın yarısı gönderildi.
"Okul Cezalandırılıyor" İddiası
İzmir Atatürk Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Murat Saraç, İAL'nin sadece İzmir'in değil, tüm Türkiye'nin en köklü ve saygın okullarından biri olduğunu vurgulayarak, "Okulumuz neredeyse cezalandırılmaktadır" dedi. Saraç, son yıllarda üniversite sınavlarında Türkiye şampiyonları çıkaran, ulusal ve uluslararası ödüller alan okulun başarılarında öğretmenlerin büyük payı olduğunu belirtti. Yeni atanacak öğretmenler ile ilgili herhangi bir bilgi veya kritere sahip olmadıklarını söyleyen Saraç, liyakat ve yeterlilik konularında kaygı duyduklarını ifade etti.
Saraç, sözlerine şöyle devam etti:
Bu anlamda liyakat, yeterlilik gibi konularda kaygı duymaktayız. Şu ana kadar yapılan uygulamalar da bu kaygılarımızı artırmaktadır. En önemli konu öğretmenlerimizin atanmaması ve öğrencilerimizin mağduriyetidir, okulumuzun 140 yıllık kültürünün tehlikeye girmesidir.
Eğitimde Liyakat Tartışması
Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye'deki eğitim sisteminde liyakat ve atama kriterleri konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle proje okullarında görev yapan öğretmenlerin durumu, siyasi müdahaleler ve sendikal ayrımcılık iddialarıyla daha da karmaşık hale geliyor. Eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşları, MEB'in bu konudaki politikalarını eleştirerek, eğitimde fırsat eşitliği ve liyakat ilkesinin korunması gerektiğini vurguluyor.
İzmir Atatürk Lisesi'nde yaşanan bu olay, Türkiye'deki eğitim sisteminin geleceği ve öğretmenlerin çalışma koşulları hakkında önemli soruları gündeme getiriyor. Öğretmenlerin yeniden atanmaması ve okulun cezalandırıldığı iddiaları, eğitim camiasında büyük bir endişe yaratırken, MEB'in bu konuda nasıl bir adım atacağı merakla bekleniyor.
