Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel mirası olan, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Hevsel Bahçeleri, beklenmedik bir olayla gündeme geldi. Bölgede gerçekleştirilen hava destekli uyuşturucu operasyonunda, 2 milyar TL değerinde kenevir bitkisi ele geçirildi. Bu operasyon, hem bölge halkını hem de uluslararası kamuoyunu şaşkına çevirdi.
Hevsel Bahçeleri'nde Neler Oldu?
Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda, Hevsel Bahçeleri'nde kapsamlı bir operasyon düzenlendi. Dicle Nehri kıyısında bulunan bu tarihi alana, botlar, helikopterler ve dronlar eşliğinde operasyon yapıldı. Operasyonun amacı, bölgede yasadışı kenevir ekimi yapan uyuşturucu tacirlerine darbe vurmaktı.
Operasyonun detayları şu şekilde gelişti:
- Güneşin doğuşuyla birlikte operasyon başladı.
- Elazığ İl Emniyet Müdürlüğü'nden gelen sualtı polisleri ve Diyarbakır emniyet güçleri, nehirdeki adalara çıkarma yaptı.
- Polis helikopteri ve dronlar havadan destek sağladı.
- Toplamda 31 ayrı alanda, yaklaşık 2 milyar TL değerinde, 5 bin 300 kilo esrar üretimine uygun 30 bin kök kenevir bitkisi sökülerek imha edildi.
Uyuşturucu tacirlerinin, Hevsel Bahçeleri'nin arazi yapısının zorluğunu fırsat bilerek, kenevir ekim alanlarını korumak ve bakımını sağlamak amacıyla çadırlar kurdukları tespit edildi. Ayrıca, sulama işlemleri için Dicle Nehri'nden su motorları kullandıkları belirlendi.
Bölge Halkının Tepkisi
Operasyonun ardından, bölgede halen eski usullerde yasal olarak tarım yapan vatandaşların da memnun olduğu görüldü. Uyuşturucu ticaretinin engellenmesi, bölge halkının güvenliği ve huzuru için önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, gençliği ve gelecek nesilleri zehirlemeyi hedefleyen uyuşturucu tacirlerine karşı yürütülen operasyonların azim ve kararlılıkla devam edeceğini bildirdi. Bu tür operasyonların, bölgedeki uyuşturucu ticaretinin kökünü kazımak için hayati öneme sahip olduğu vurgulandı.
Hevsel Bahçeleri'nde yaşanan bu olay, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bir alanın nasıl kötü amaçlarla kullanılabileceğini gözler önüne serdi. Ancak, güvenlik güçlerinin kararlı mücadelesi sayesinde, bu tür girişimlerin önüne geçilebileceği bir kez daha kanıtlandı. Gelecekte, benzer olayların yaşanmaması için daha sıkı güvenlik önlemlerinin alınması ve bölge halkının bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor.