
Gülme Cezası! Erdoğan'a Hakaret İddiasına Şoke Eden Karar
İstanbul'da yaşanan ilginç bir olayda, boşanma davası sırasında mahkemeye sunulan bir video kaydındaki gülme sesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret olarak değerlendirildi. Mahkeme, hem videoyu çeken kişiye hem de gülen kişiye 10'ar ay hapis cezası verdi. Bu karar, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularında yeni bir tartışma başlattı.
Olay Nasıl Gelişti?
Bir vatandaş, boşanma aşamasında olduğu eşinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla mahkemeye başvurdu. Delil olarak sunulan videoda, Erdoğan'ın görüntülerinin efektlerle kullanıldığı ve hakaret içerikli ifadelerin yer aldığı iddia edildi. Videoda duyulan gülme sesi ise davayı farklı bir boyuta taşıdı.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, videodaki sesin Ö.D.'ye ait olduğu belirtildi. Ö.D. ifadesinde sesi kabul etti ancak kaydı kendisinin yapmadığını savundu. Mahkeme, K.D.'ye (videoyu çeken kişi) "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan 10 ay hapis cezası verirken, Ö.D.'ye de aynı suçtan 10 ay hapis cezası verdi ve bu cezayı 6 bin lira para cezasına çevirdi.
Karara Tepkiler ve Yargıtay Süreci
Ö.D.'nin avukatı Burak Saldıroğlu, kararı hukuka aykırı bularak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararında usule ve esasa ilişkin bir aykırılık olmadığını belirterek itirazı reddetti. Avukat Saldıroğlu, bunun üzerine dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Gülme ya da kamera tutmanın cezalandırılması, bu kararların hukukî değil siyasî olduğunu gösteriyor.
Avukatın bu sözleri, kararın siyasi motivasyonlu olduğu yönündeki eleştirileri de beraberinde getirdi.
İfade Özgürlüğü ve Yargı Bağımsızlığı Tartışmaları
Bu dava, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularındaki hassasiyeti bir kez daha gözler önüne serdi. Yargıtay'ın vereceği karar, benzer davalar için emsal teşkil edebileceği için büyük önem taşıyor. Hukukçular ve insan hakları savunucuları, kararın ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir nitelik taşıdığını ve yargının bağımsızlığına gölge düşürdüğünü savunuyor.
Türkiye'de ifade özgürlüğü, Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Ancak, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçu, bu özgürlüğün sınırlarını belirlemede sıkça tartışmalara yol açmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM),benzer davalarda Türkiye'yi ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle birçok kez mahkum etmiştir.
Bu davanın Yargıtay tarafından nasıl sonuçlanacağı merakla beklenirken, kararın Türkiye'deki ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı tartışmalarına yeni bir boyut kazandıracağı kesin.