Göz Yanılsaması: Los Angeles, Gazze, İstanbul ve Gösteri Siyaseti!
İzmir Ege Haberleri

Göz Yanılsaması: Los Angeles, Gazze, İstanbul ve Gösteri Siyaseti!


09 June 20255 dk okuma9 görüntülenmeSon güncelleme: 12 July 2025

Günümüzde siyaset dünyası, adeta bir "gösterme" arenasına dönüşmüş durumda. İnsanların duyuları ve düşünme yetileri bir kenara bırakılarak, sadece "göstermek" ön plana çıkıyor. Eskiden "Gözümle görmeden inanmam!" derdik, ancak artık gözlerimizle gördüklerimize bile şüpheyle yaklaşmamız gerekiyor. Özellikle birilerinin gözümüze sokmaya çalıştığı şeylere karşı daha dikkatli olmalıyız; çünkü göz boyama ihtimali oldukça yüksek.

Görüntülerin Arkasındaki Gerçek: Los Angeles Örneği

Televizyonlarda sıkça gördüğümüz Los Angeles'taki şiddet ve yangın görüntüleri, dehşet verici olaylar olarak karşımıza çıkıyor. Bu görüntüleri izlerken, olayları gerçekleştiren göstericilere lanet okumak içimizden geliyor. Ancak daha sonra, Trump yönetiminin bu türden olayları kışkırttığını ve bu görüntülerin yayılmasından memnuniyet duyduğunu öğreniyoruz. Trump hükümeti, bu tür olayları kullanarak Amerika'daki ırkçı çoğunluğa mesaj vermek ve oy toplamak istiyor. Anketler de bu stratejinin işe yaradığını gösteriyor. Yani, sadece görünenlere aldanmamak gerekiyor.

  • Görüntülerin manipülasyonu
  • Siyasi çıkar amaçlı kışkırtma
  • Halkın algısını yönlendirme

İkna İçin Görüntü: Gazze'deki Soykırım

Gazze'deki soykırıma dikkat çekmek isteyen barış aktivistlerini Gazze'ye götüren teknenin cesur yolcularına, Netanyahu hükümeti "Ben size gösteririm!" diyordu. Ne yapacaklarını tam olarak bilmiyoruz, ama önce onlara "7 Ekim'de çekilmiş Hamas canavarlığı" görüntülerini göstereceklermiş! İsrail hükümeti, 7 Ekim'den sonra Filistinlilere "Ben size gününüzü gösteririm!" demişti. Meğer "göstermek"ten kasıtları Gazzeli çocukları ve masum insanları öldürmekmiş! Göstere göstere bitiremediler!

Aba Altından Sopa: İstanbul ve Siyasi Manevralar

Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adayları arasında Erdoğan'ın önüne geçmesi üzerine birileri ona "gününü göstermeye" karar vermiş olmalı ki, aday olmasını engellemeye yönelik bir dizi girişim başlatıldı. Hala devam ediyor. Aba altından sopa gösterme kabilinden o kadar akıl almaz yollara başvuruldu ki, adamın 31 yıl önce aldığı diploma bile iptal edildi. Bu saçmalık üzerine tüm gözler faltaşı gibi açıldı. Büyük gösteriler patlak verdi: Saraçhane Meydanı meydan olalı böyle kalabalıklar görmemişti.

Siyasetin kulak ve akıldan göz ve duyguya kayma süreci İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, özellikle televizyonun yaygınlaşmasıyla başlamıştı. Yeni teknolojiler bir yandan siyasetçileri “popüler” yapıp “görünür” kılarken, bir yandan da görsel yanılsamalara davetiye çıkarıyordu. Çünkü “göz”ün aslında en kolay aldatılabilen, sihir ve keramete yenik düşen duyu yetisi olduğu görmezden geliniyordu. Dijital tufan döneminde yapay zeka ile birlikte kandırmaca ya da “deepfake” dedikleri türden aldatma olanakları daha da çoğaldı. Artık her şeyi, her yerde, her şekilde göstermek mümkün…

Sonuç olarak, yaşadığımız bu dijital çağda, görsel manipülasyonların ve siyasi gösterilerin arttığı bir dönemdeyiz. Görünenin ardındaki gerçeği sorgulamak, eleştirel düşünmek ve farklı kaynaklardan bilgi edinmek büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, kolayca aldatılabilir ve yanlış yönlendirilebiliriz. Bu nedenle, "Görünen köy kılavuz istemez" atasözünü bir kenara bırakıp, her gördüğümüzü sorgulamalı ve kendi aklımızla hareket etmeliyiz.