
Fatih Altaylı Tutuklandı! Hukuksuzluğa Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İstanbul Barosu başta olmak üzere birçok kesim, tutuklama kararının hukuka aykırı ve keyfi olduğunu belirterek tepki gösterdi. Altaylı'nın bir YouTube videosunda kullandığı ifadeler nedeniyle "tehdit" suçlamasıyla tutuklanması, ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
İstanbul Barosu'ndan Sert Tepki
İstanbul Barosu, yazılı bir açıklama yaparak Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Açıklamada, Altaylı'nın ifadelerinin Anayasa'nın 26. maddesiyle güvence altına alınmış ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ve tehdit suçunu oluşturmadığı vurgulandı. Ayrıca, tehdit suçunun basit halinin CMK m.100/4 uyarınca tutuklama yasağı olan suçlar arasında yer aldığına dikkat çekildi.
Baro açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Fatih Altaylı, YouTube hesabında paylaştığı bir videodaki ifadeleri nedeniyle Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘tehdit’ suçlamasıyla tutuklanmıştır. Altaylı’nın kullandığı ifadeler, Anayasa’nın 26. maddesiyle güvence altına alınmış ifade özgürlüğü kapsamındadır ve tehdit suçunu oluşturmamaktadır. Kaldı ki tehdit suçunun basit hali CMK m.100/4 uyarınca tutuklama yasağı olan suçlar arasında yer almaktadır."
Açıklamada ayrıca, tutuklama kararı verebilmek için hukuka aykırı bir yorum yapıldığı ve eylemin "Cumhurbaşkanına fiili saldırı" sayılabileceği iddiasının ortaya atıldığı belirtildi. Ancak, basın ve yayın yoluyla yapılan sözlü açıklamaların fiili saldırı suçunu oluşturamayacağı vurgulandı.
Hukuk Devleti İlkesine Aykırılık Vurgusu
İstanbul Barosu, açıklamasında açıkça beyan edilmemiş düşünceler üzerinden "niyet okuma" yoluyla suç isnadında bulunulmasının hukuk devleti ilkesine açıkça aykırı olduğunu belirtti. Kimsenin açıklamadığı bir düşünce nedeniyle suçlanamayacağı ve tutuklanamayacağı vurgulandı. Baro, ceza hükümlerinin siyasal iktidarın çıkarları doğrultusunda eğilip bükülerek yargı eliyle baskı aracına dönüştürüldüğünü savundu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ayrıca, açıkça beyan edilmemiş düşünceler üzerinden ‘niyet okuma’ yoluyla suç isnadında bulunulması, hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır. Kimse açıklamadığı bir düşünce nedeniyle suçlanamaz, tutuklanamaz. Buna rağmen, ceza hükümleri siyasal iktidarın çıkarları doğrultusunda eğilip bükülerek yargı eliyle baskı aracına dönüştürülmektedir."
"Hukuk Dışı Uygulamalara Son Verilmelidir"
İstanbul Barosu, yargının gazeteciler, hukukçular ve siyasetçiler başta olmak üzere toplumu susturma aracı olarak kullanılmasını kabul etmediklerini belirterek, bu hukuk dışı uygulamalara derhal son verilmesi çağrısında bulundu. Fatih Altaylı’ya yönelik haksız ve keyfi tutuklama kararının kaldırılması ve derhal serbest bırakılması talep edildi.
İfade Özgürlüğü Neden Önemli?
- Demokratik toplumun temel taşıdır: İfade özgürlüğü, farklı fikirlerin serbestçe tartışılabilmesini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlar.
- Bireysel gelişimi destekler: İnsanlar, düşüncelerini özgürce ifade edebildiklerinde kendilerini daha iyi ifade edebilir ve geliştirebilirler.
- Hukukun üstünlüğünü korur: İfade özgürlüğü, iktidarın keyfi uygulamalarına karşı bir güvence oluşturur ve hukukun üstünlüğünü destekler.
- Toplumsal değişimi teşvik eder: Farklı fikirlerin tartışılması, toplumsal sorunlara çözüm bulunmasına ve ilerlemeye katkı sağlar.
Fatih Altaylı'nın tutuklanması, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve hukuk devleti ilkelerine yönelik endişeleri artırmıştır. İstanbul Barosu'nun tepkisi, bu konudaki hassasiyeti ve hukuk mücadelesini göstermektedir. Umuyoruz ki, bu hukuksuzluk bir an önce düzeltilir ve Fatih Altaylı serbest bırakılır. Bu olay, Türkiye'de ifade özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konularında daha fazla tartışma ve farkındalık yaratılmasına vesile olacaktır.