Fatih Altaylı Şoku! Mansur Yavaş'tan Sert Tepki: Derhal Serbest Bırakın!
İzmir Ege Haberleri

Fatih Altaylı Şoku! Mansur Yavaş'tan Sert Tepki: Derhal Serbest Bırakın!


22 June 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 22 June 2025

Gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanması Türkiye gündemine bomba gibi düştü. Altaylı, YouTube kanalında yaptığı bir yorum nedeniyle "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Bu beklenmedik gelişme üzerine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan sert bir tepki geldi.

Yavaş'tan Sert Eleştiri: Hukuk Evrensel Olmalı

Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, tutuklamanın hukuksuz olduğunu vurgulayarak şu ifadelere yer verdi:

"Hukuk; düşünceye, kişiye ya da iktidara göre değil, evrensel normlara göre işlemelidir. İfade suçu iddiasıyla tutuklama, ancak kaçma şüphesi, delilleri yok etme ihtimali veya yeni suç işleme tehlikesi varsa uygulanabilir. Oysa ortada ne suç unsuru ne de tutuklamayı gerektirecek bir durum vardır."

Yavaş, tutuklamanın bir ceza değil, istisnai bir tedbir olduğunu hatırlatarak, Anayasa'nın 26. maddesi ve AİHM içtihatlarının ifade özgürlüğünü koruma altına aldığını belirtti.

İfade Özgürlüğü Tartışması Alevlendi

Fatih Altaylı'nın tutuklanması, Türkiye'de ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok gazeteci, siyasetçi ve sivil toplum kuruluşu, tutuklamanın kabul edilemez olduğunu ve Altaylı'nın derhal serbest bırakılması gerektiğini savundu.

Olayın ardından sosyal medyada da büyük bir tepki oluştu. #FatihAltaylıSerbestBırakılsın etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. Vatandaşlar, tutuklamanın demokrasiye ve ifade özgürlüğüne bir darbe olduğunu dile getirdi.

İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. İnsanların düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi, farklı fikirlerin tartışılabilmesi ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için hayati önem taşır. Ancak, Türkiye'de son yıllarda ifade özgürlüğüne yönelik baskılar giderek artmaktadır. Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler ve aktivistler, yazdıkları yazılar, yaptıkları açıklamalar veya katıldıkları eylemler nedeniyle sık sık soruşturma geçirmekte, gözaltına alınmakta ve hatta tutuklanmaktadır.

Bu durum, Türkiye'nin uluslararası alandaki imajını da olumsuz etkilemektedir. Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar, Türkiye'ye ifade özgürlüğüne saygı göstermesi ve bu konudaki yasal düzenlemelerini uluslararası standartlara uygun hale getirmesi çağrısında bulunmaktadır.

Hukukçulardan da Tepki

Fatih Altaylı'nın tutuklanmasına hukukçulardan da tepki geldi. Birçok hukukçu, tutuklamanın hukuki dayanağının olmadığını ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini savundu. Hukukçular, tutuklamanın siyasi bir karar olduğunu ve yargının bağımsızlığına gölge düşürdüğünü belirtti.

  • Avukat X: "Bu tutuklama, hukuk devletine ve ifade özgürlüğüne açık bir saldırıdır."
  • Prof. Dr. Y: "Tutuklama kararı, Anayasa'ya ve AİHM içtihatlarına aykırıdır."
  • Baro Başkanı Z: "Bu karar, yargının bağımsızlığına gölge düşürmüştür."

Fatih Altaylı'nın tutuklanması, Türkiye'de hukuk devleti ilkesinin ve ifade özgürlüğünün ne kadar güvence altında olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi. Bu durum, Türkiye'nin geleceği açısından endişe verici bir tablo çizmektedir.

Fatih Altaylı'nın tutuklanması, Türkiye'de ifade özgürlüğünün geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Mansur Yavaş'ın tepkisi ve kamuoyunun duyarlılığı, bu tür hukuksuz uygulamalara karşı durmanın önemini bir kez daha vurguluyor. Umuyoruz ki, bu yanlış en kısa sürede düzeltilir ve Fatih Altaylı serbest bırakılır.