Demirtaş'tan Kritik Çağrı: Yargı Tacizleri Son Bulmalı!
Selahattin Demirtaş, Türkiye'nin iç politikası ve Ortadoğu'daki krizlere dair önemli açıklamalarda bulundu. Yargı tacizlerinin son bulması ve yerel yöneticilerin tutuksuz yargılanması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, çözüm önerilerini sıraladı. Peki Demirtaş'ın bu kritik çağrısının yankıları neler olacak?
Demirtaş'tan Ortadoğu ve Türkiye İçin Çözüm Önerileri
Demirtaş, İran'a yönelik askeri operasyonların durdurulması ve müzakere masasına dönülmesinin önemine değinerek, "Fakat görünen o ki, Orta Doğu'ya emperyal müdahaleler, kendilerince sonuç alıncaya kadar durmayacak" dedi. Türkiye'nin içeride barışı sağlamak ve birlik inşa etmek için daha hızlı ve cesur adımlar atması gerektiğini belirtti.
Demirtaş'ın dört maddelik çözüm önerisi şu şekilde:
- Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı ve PKK’nın fesih kararıyla birlikte silahsızlanma sürecinin herhangi bir tahrik ya da provokasyona izin verilmeden, etkili ve hızlı şekilde tamamlanması için tarafların üzerine düşen çaba, cesaret ve feraseti göstermesi gerektiğini belirtti.
- Adalet duygusunun gelişimine hizmet etmeyen “siyasi görünümlü yargı tacizlerine” son verilmesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, tarafsız ve bağımsız bir yargılama süreci için başsavcılar, savcılar ve yargıçlar eliyle gerekli adımların atılması çağrısında bulundu.
- Seçilmiş belediye başkanları ve bürokratların tutuksuz yargılanması gerektiğini belirtti; tahliyelerin sağlanmasını ve davaların hızla sonuçlandırılmasını önerdi.
- “Bu dönemde hiç kimse küçük hesaplar yaparak maceracı, riskli ve sonu felaketle sonuçlanacak hamleleri aklından bile geçirmemelidir” diyen Demirtaş, emperyalizmin bu tür hamlelerden beslendiğine dikkat çekti.
TBMM'de Çalışma Toplantısı Çağrısı
Demirtaş, Orta Doğu yangınının kısa sürede sönmeyeceğini öngördüğünü belirterek, kısa, orta ve uzun vadeli bir iç ve dış politika hattının belirlenmesini önerdi. Bu hattın her siyasi grup tarafından savunulabilmesi için, Cumhurbaşkanı’nın davetiyle TBMM’de tüm parti genel başkanlarının katılacağı bir çalışma toplantısı yapılmasının yararlı olacağını söyledi.
Demirtaş, açıklamasında birlik, demokrasi ve adalet çağrısını yineleyerek, “Tarihsel, kültürel, sosyal ve ahlaki mirasımıza dayanarak. Madem soyadımız Türkiye’dir; hep birlikte ülkemizin birliğini, bütünlüğünü ve onurunu sonuna kadar savunacağız. Bu kasırga bir gün elbette dinecek ve bizler bu toprakların kadim halkları olarak burada, bir arada, eşit ve özgürce yaşayacağız” ifadelerine de yer verdi.
Demirtaş'ın bu çağrısı, Türkiye'nin iç politikası ve bölgedeki gelişmeler açısından önemli bir dönemeç olabilir. Siyasi arenada nasıl bir yankı bulacağı ve çözüm önerilerinin ne kadar dikkate alınacağı merakla bekleniyor. Türkiye, bu zorlu süreçte birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerleyebilecek mi?
