Dalyan'da İskele Savaşı! Valiliğe Suç Duyurusu Şoku!
Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan Kanalı'nda yapımı süren iskele projesi, mahkeme kararlarına rağmen durdurulmadığı iddiasıyla yeniden tartışma yarattı. Bölge halkı ve çevre örgütleri, Muğla Valiliği ve Ortaca Belediyesi yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Peki, bu çevre savaşının ardında neler yatıyor?
Dalyan'da İskele Krizi Büyüyor
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Ortaca Belediyesi arasında imzalanan protokolle 2022'de başlatılan "Yat-Tekne Yanaşma ve Bağlanma Yeri" projesi, Dalyan Kanalı kenarına 750 metrelik bir iskele inşa edilmesini hedefliyordu. Ancak bu projeye verilen "ÇED gerekli değildir" kararına karşı açılan davada, Muğla 3. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı verdi. Danıştay da bu kararı onayladı. Mahkeme, bölgenin ekolojik hassasiyetini ve proje dosyasındaki eksiklikleri gerekçe göstererek, "ÇED gerekli değildir" kararının hukuka aykırı olduğuna hükmetti.
Mahkeme kararında, proje için "ÇED olumlu" veya "ÇED gerekli değildir" kararı alınmadan hiçbir faaliyette bulunulamayacağı açıkça belirtilmesine rağmen, iddialara göre iskele inşaatı devam etti ve hatta tekneler bağlanmaya başladı. Bu durum, çevrecilerin ve bölge halkının tepkisini çekti.
Çevrecilerden Sert Tepki: "Hukuk İhlal Ediliyor!"
Geçtiğimiz günlerde bölgede basın açıklaması yapan çevre örgütleri, iskelenin büyük bir kısmının tamamlandığını ve teknelerin bağlanmaya başladığını duyurdu. Sandrası Koruma Platformu'ndan Neşe Yüzak, bölgenin Özel Çevre Koruma Alanı olduğunu hatırlatarak, "Bu alanı koruması gereken kamu kurumları bizzat tahribata neden oluyor" dedi. Yüzak, mahkeme kararlarına rağmen sürecin devam ettirilmesinin hukukun ihlali olduğunu vurguladı.
Yeryüzü Canlar Derneği ve bölge sakinleri, Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak Muğla Valiliği ve Ortaca Belediyesi yetkilileri hakkında "görevi kötüye kullanma" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Dilekçede kamu davası açılması talep edildi.
Avukat Zeynep Alper, mahkeme kararlarının idareler tarafından "derhal ve aynen uygulanması" gerektiğini hatırlatarak, "Bu kararları uygulamayan kamu görevlileri Anayasa'yı, Türk Ceza Kanunu'nu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nu ihlal etmektedir. Süreci takip edeceğiz" diye konuştu.
Dalyan Kanalı'nın Geleceği Ne Olacak?
Dalyan Kanalı'nda yaşanan bu iskele krizi, çevre koruma ile kalkınma arasındaki hassas dengeyi bir kez daha gözler önüne seriyor. Mahkeme kararlarına rağmen devam eden inşaat, hukuk devleti ilkesine ve çevreye duyarlılık konusundaki soru işaretlerini artırıyor. Bu durumun Dalyan'ın eşsiz doğal güzelliklerine ve turizmine nasıl bir etkisi olacağı ise merak konusu.
Bu olay, sadece Dalyan için değil, Türkiye'nin dört bir yanındaki benzer projeler için de önemli bir emsal teşkil edebilir. Çevre örgütlerinin kararlılığı ve yargı sürecinin takibi, bu tür projelerin geleceği açısından belirleyici olacak gibi görünüyor.
