İzmir'in gözde tatil beldesi Çeşme'de geçen yıl yaşanan ve 3 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan orman yangınıyla ilgili dava, adaletin tecellisi için kritik bir dönemece girdi. Ancak, davanın ikinci duruşması, sanıkların katılım göstermemesiyle bir kez daha hayal kırıklığı yarattı. Çeşme Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuksuz yargılanan 5 sanık hazır bulunmadı. Bu durum, yangında hayatını kaybedenlerin yakınları ve kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı.
Yangının Sebepleri ve İhmaller
Duruşmada söz alan müşteki avukatı Hüseyin Yıldırım, yangının çıkış nedenlerine dikkat çekti. Bilirkişi raporlarına göre, yangının başladığı alanda inşaat işçilerinin dinlendiği ve sigara içtiği tespit edildi. Avukat Yıldırım, sigara izmaritlerinin uzaktan atıldığı yönündeki savunmaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, "Yangının insan eliyle çıktığı dosyaya yansımıştır" dedi. Bu ifadeler, yangının arkasında ihmal ve dikkatsizlik olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Sanıklardan Ö.G’nin avukatı ise, yangın bölgesinde çok sayıda sigara izmariti bulunduğunu ve bunların sadece işçilere ait olmadığının savunmasını yaptı. Ancak, bu savunma, yangının çıkış nedenini ve sorumluluğu ortadan kaldırmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirildi. Cumhuriyet savcısı, mütalaa için ek süre talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Bu karar, kamuoyunda adaletin ne zaman tecelli edeceği sorusunu bir kez daha gündeme getirdi.
Çeşme Yangını Faciası: Yaşananlar ve Kayıplar
Çeşme'nin Alaçatı Mahallesi Deliklikoy mevkisinde 15 Temmuz 2024’te çıkan yangın, uzun süren müdahaleler sonucunda söndürülebilmişti. Ancak, yangın sonrası yapılan incelemelerde 68 yaşındaki Mesut Coşkunöz, 38 yaşındaki oğlu Hilmi Coşkunöz ve 35 yaşındaki yeğeni Mine Elmas’ın cansız bedenlerine ulaşılmıştı. Bu acı olay, tüm Türkiye'yi yasa boğmuş ve yangının sorumlularının bir an önce bulunması için kamuoyu baskısı artmıştı.
Olayla ilgili 4’ü inşaat işçisi, biri arazi sahibi olmak üzere 5 kişi hakkında, “orman yangınına neden olma” ve “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlarından 3 ila 18 yıl arasında hapis istemiyle dava açılmıştı. Sanıklardan A.E. ve Ö.G. 18 Ekim 2024’te tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Bu durum, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılanmış ve adaletin sağlanması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştı.
Adalet Beklentisi ve Gelecek Duruşmalar
Çeşme yangını davası, sadece bir orman yangını değil, aynı zamanda 3 insanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan büyük bir facia olarak hafızalara kazınmıştır. Davanın sanıklarının duruşmaya katılmaması, adaletin tecellisi önünde bir engel olarak görülmektedir. Müşteki avukatının ifadeleri ve bilirkişi raporları, yangının insan eliyle çıktığına dair güçlü kanıtlar sunmaktadır. Ancak, mahkeme heyetinin tutuksuz yargılamaya devam kararı, kamuoyunda hayal kırıklığı yaratmıştır.
Gelecek duruşmalarda, adaletin yerini bulması ve sorumluların hak ettikleri cezayı alması için tüm delillerin titizlikle incelenmesi ve kamuoyunun vicdanını rahatlatacak bir kararın verilmesi beklenmektedir. Çeşme yangını, sadece bir dava değil, aynı zamanda ormanlarımızın ve insan hayatının değerini hatırlatan acı bir olay olarak tarihe geçmiştir. Bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerekmektedir.
Çeşme yangını davasının sonucu, Türkiye'deki adalet sisteminin işleyişi ve orman yangınlarına karşı alınan önlemler açısından önemli bir örnek teşkil edecektir. Adaletin tecellisi, hem hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısını bir nebze olsun dindirecek, hem de benzer olayların yaşanmasının önüne geçecektir.