Türkiye İşçi Partisi (TİP), Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Gezi davası hükümlüsü Can Atalay hakkındaki kararının TBMM'de okunmasının ardından dikkat çekici bir açıklama yaptı. TİP, "Halkın iradesi tanınmalı, AYM kararları uygulanmalı, Can Atalay'a vekilliği iade edilmeli ve vekilimiz derhâl serbest bırakılmalıdır" ifadeleriyle kararın uygulanması çağrısında bulundu. Bu açıklama, siyasi gündemde yankı uyandırdı ve Can Atalay'ın durumuyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Can Atalay Kararı Mecliste Okundu
TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, AYM'nin Can Atalay hakkındaki kararını Genel Kurul'da okuttu. Bu gelişme, TİP tarafından memnuniyetle karşılandı. TİP, Karaca'ya Anayasal gerekliliği yerine getirdiği için teşekkür etti. Ancak TİP, kararın uygulanmaması halinde halkın iradesinin gasp edildiğini vurguladı. Partiden yapılan açıklamada, "Halkın iradesini alenen gasp edenlerin de çok iyi bildiği ve bugün yüzlerine bir kez daha vurulduğu üzere Can Atalay’ın cezaevinde geçirdiği her dakika hukuka aykırıdır" denildi.
TİP'ten Sert Tepki: Halkın İradesi Gasp Ediliyor
TİP, Can Atalay'ın milletvekili seçilmesine rağmen cezaevinde tutulmasının halkın iradesine bir darbe olduğunu savunuyor. Partiye göre, AYM kararlarının uygulanmaması, hukukun üstünlüğüne aykırı bir durum yaratıyor. TİP, bu durumu kabul edilemez bulduğunu ve Can Atalay'ın derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtiyor. Partinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
- Halkın iradesi tanınmalı
- AYM kararları uygulanmalı
- Can Atalay'a vekilliği iade edilmeli
- Vekilimiz derhâl serbest bırakılmalıdır
Olayın Arka Planı
Can Atalay, 2023 seçimlerinde TİP Hatay milletvekili olarak seçilmişti. Ancak Gezi Parkı davası kapsamında aldığı 18 yıl hapis cezası nedeniyle tahliye edilmemişti. AYM, Atalay'ın milletvekili seçilmesiyle birlikte yasama dokunulmazlığı kazandığını, tutukluluğunun hak ihlali olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini belirtmişti. Ancak Yargıtay, AYM kararını uygulamamış ve TBMM, Atalay'ın milletvekilliğini düşürmüştü. Bu gelişmeler, hukuk çevrelerinde ve kamuoyunda büyük tartışmalara yol açmıştı.
Can Atalay'ın durumu, Türkiye'deki hukuk devleti ilkesi ve yargı bağımsızlığı konularında önemli bir sınav olarak görülüyor. AYM kararlarının uygulanmaması, hukukun üstünlüğüne olan inancı zedeleyebilir ve toplumda adalete olan güveni sarsabilir. Bu nedenle, yetkililerin AYM kararlarını dikkate alarak Can Atalay'ın durumunu yeniden değerlendirmesi ve gerekli adımları atması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, Türkiye'nin hukuk devleti olma niteliği tartışma konusu olmaya devam edecektir.
