İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökce, Silivri Cezaevi'nden yargı sistemine yönelik dikkat çekici eleştirilerde bulundu. Gökce, özellikle tutuklama kararlarını veren hakim ve savcıların cezaevi koşullarını deneyimlemesi gerektiğini savunarak, bu deneyimin daha vicdanlı kararlar verilmesine katkı sağlayacağını belirtti.
"Hakimler Cezaevini Deneyimlemeli"
Gökce, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, tutukluluk incelemesinin SEGBİS üzerinden 2-3 dakika gibi kısa bir sürede yapılmasını eleştirdi. Bu durumun usulen bir işlem olduğunu ve avukatların dahi bulunmadığını ifade etti. Gökce, bu tür incelemelerin yüzeysel yapılması nedeniyle adaletin tam olarak sağlanmadığını vurguladı.
Cezaevine girdiği ilk günlerde tuttuğu notlara atıfta bulunan Gökce, şu ifadeleri kullandı: "Tutuklama talep edecek ya da karar verecek 'Hakim ve Savcıların' eğitiminin bir parçası olarak 10-15 gün 'tutuklu' kalmaları gerektiğini düşünüyorum. Cezaevini bir nebze olsun deneyimlemeleri, öyle herkese kolayca 'tutuklanmasına' diyemeyecekleri bir vicdan verebilecektir."
Tutukluluğun İstisnai Bir Tedbir Olması Gerekliliği
Buğra Gökce, tutukluluğun istisnai bir adli tedbir olması gerektiğini ve özgürlüğün kısıtlanması kararının zorunlu olmadıkça verilmemesi gerektiğini savundu. Özellikle siyasi ve toplumsal olaylarda tutuklama kararlarının daha dikkatli verilmesi gerektiğini belirtti. Gökce, gençlerin tutuklanmasına hükmeden zihniyetin, ana-baba olmanın ve özgürlükten yoksun kalmanın ne demek olduğunu anlaması gerektiğini vurguladı.
Gökce'nin bu açıklamaları, yargı sisteminin işleyişi ve tutuklama kararlarının verilme süreçleri hakkında kamuoyunda geniş bir tartışma başlattı. Birçok hukukçu ve sivil toplum kuruluşu, Gökce'nin eleştirilerine katılarak, yargı reformunun gerekliliğini vurguladı.
Adalet Sisteminde Reform Çağrısı
Buğra Gökce'nin cezaevinden yaptığı bu çağrı, Türkiye'deki adalet sisteminin daha adil ve vicdanlı bir şekilde işlemesi için önemli bir farkındalık yaratmıştır. Hakim ve savcıların cezaevi koşullarını deneyimlemesi, tutuklama kararlarının daha dikkatli verilmesine ve özgürlüklerin korunmasına katkı sağlayabilir. Bu durum, adalet sistemine olan güvenin artmasına ve toplumda daha adil bir düzenin sağlanmasına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, Buğra Gökce'nin cezaevi güncesi, Türkiye'deki yargı sistemine yönelik önemli bir eleştiri sunmaktadır. Bu eleştirinin dikkate alınması ve adalet sisteminde gerekli reformların yapılması, toplumun huzur ve güvenliği için büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, adalet sadece kanunlarla değil, aynı zamanda vicdanla da sağlanır.