Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2019 seçimlerinde kullandığı "Her şey çok güzel olacak" sloganının mimarı olarak bilinen Berkay Gezgin'in başı dertte. Gezgin ve beraberindeki 139 öğrenci hakkında hazırlanan iddianamede siyasi yasak talep edilmesi gündeme bomba gibi düştü.
Siyasi Yasak Talebi Ne Anlama Geliyor?
Sözcü yazarı Saygı Öztürk'ün haberine göre, 25 Mart'ta tutuklanan 139 kişi arasında yer alan Berkay Gezgin hakkında, eğer suçlu bulunurlarsa, yasal olarak muhtar bile olamayacakları ve kamu görevlerinden men edilecekleri bir siyasi yasak talep ediliyor. Bu durum, Gezgin'in ve diğer sanıkların geleceği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Berkay Gezgin'in avukatı Baykal, suçlamalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Baykal, Gezgin'in olay tarihinde olay yerinde olmadığını ve gözaltında bulunduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Berkay Gezgin'in suç tarihi, iddianameye göre 23 Mart saat 20.30'dan sonra gösteriliyor ve o zaman gözaltına alındığı belirtiliyor. Oysa, Berkay, Emniyet tutanaklarına göre gerçekte 22 Mart saat 23.30 civarında gözaltına alınıyor. Yani, Cumhurbaşkanına hakaret edildiği iddiasından yaklaşık 17 saat önce Berkay, Vatan Emniyet'te gözaltındadır ve olayın geçtiği yerde bulunmamaktadır. Berkay, 22'sinde gözaltında olduğuna göre, Cumhurbaşkanına hakaret iddiasının olduğu 23 Mart'ta olay bölgesinde bulunmamaktadır. Berkay'ın o saatlerde Vatan Emniyet binasında olduğu telefon HTS kayıtları ve sinyalin alındığı baz istasyonlarından da saptanabilir.
Berkay Gezgin'in CHP'deki Yükselişi
Bu gelişmeler yaşanırken, Berkay Gezgin'in geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Parti Meclisi listesine dahil edilmesi dikkat çekmişti. Gezgin'in bu yükselişi, siyasi yasak talebiyle birlikte daha da anlam kazanıyor. Peki, bu durum CHP'nin Gezgin'e olan desteğini etkileyecek mi?
Türkiye'de siyasi yasaklar, geçmişte birçok insanın hayatını derinden etkilemiş bir konu. Siyasi yasakların kaldırılması, demokrasinin güçlenmesi adına önemli bir adım olarak görülse de, hala bu tür uygulamaların gündeme gelmesi düşündürücü. İşte siyasi yasakların bazı sonuçları:
- Seçme ve seçilme hakkının kısıtlanması
- Siyasi partilere üye olamama
- Kamu görevlerinden men edilme
- Sivil toplum kuruluşlarında görev alamama
Bu olay, Türkiye'deki siyasi iklimin ne kadar gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle gençlerin ve öğrencilerin siyasi görüşleri nedeniyle bu tür yaptırımlarla karşılaşması, ifade özgürlüğü ve demokrasi adına endişe verici bir durum. Berkay Gezgin'in durumu, Türkiye'deki siyasi yasak tartışmalarını yeniden alevlendirecek gibi görünüyor. Gezgin ve diğer tutuklu öğrencilerin geleceği, yargı sürecinin nasıl işleyeceğine bağlı olacak.
