CHP'de sular durulmuyor! Eski Milletvekili Berhan Şimşek'in genel başkanlık adaylığı başvurusu, yaşanan bir zamanlama tartışması nedeniyle kabul edilmedi. Şimşek, bu durumdan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i sorumlu tutarak sert eleştiriler yöneltti. Kurultay salonunda yaşanan gerginlik kameralara yansıdı.
Adaylık Başvurusu Neden Kabul Edilmedi?
Berhan Şimşek, CHP'nin olağanüstü kurultayı öncesinde genel başkanlığa adaylığını koymuştu. Ancak, gerekli imza sayısını topladığı halde, başvuru saatini 5 dakika geçirdiği gerekçesiyle adaylığı divan tarafından kabul edilmedi. Şimşek, bu durumu "kabul edilemez" olarak nitelendirerek, Özgür Özel'in kendisine karşı kasıtlı davrandığını iddia etti.
Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Cumhuriyet Halk Partisi 21. Olağanüstü Kurultayı'nda imzalarımızı ve müracaatımızı 5 dakika geç kaldığımız için divan kabul etmedi. Sayın Özgür Özel’e sayın Murat Emir ve sayın Ali Mahir Başarır ile konuşmama rağmen 'hayır vakit geçmiştir' dediler. Geçen kurultayda listeler 4 saat sonra verilebildi. Kamuoyunun ve parti kamuoyunun vicdanına teslim ediyorum."
Şimşek ayrıca, bazı basın organlarında imza sayısını tamamlayamadığı yönünde çıkan haberlere de tepki göstererek, "Görmek isteyenler beni telefonumdan arayabilir, 97 imzayı kendilerine takdim ederim" dedi.
Gerginlik Kurultay Salonuna Yansıdı
Adaylık başvurusunun kabul edilmemesi üzerine Berhan Şimşek ve Özgür Özel arasında kurultay salonunda kısa süreli bir tartışma yaşandığı görüldü. Şimşek'in, Özel'e yüksek sesle sitem ettiği anlar kameralara yansıdı. Bu durum, kurultay atmosferini bir anda gerginleştirdi.
CHP kulislerinde, Şimşek'in adaylık başvurusunun engellenmesinin, parti içi dengeleri etkileyebileceği konuşuluyor. Bazı partililer, bu olayın Özgür Özel'in liderlik tarzına yönelik eleştirileri artırabileceğini savunurken, bazıları ise Şimşek'in başvuru saatine uymamasının kabul edilemez olduğunu dile getiriyor.
Siyasi Analiz ve Olası Sonuçlar
Berhan Şimşek'in adaylık krizinin yankıları süreceğe benziyor. Bu olay, CHP içinde var olan farklı görüşlerin ve rekabetin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Özgür Özel'in bu süreçteki tutumu ve alacağı kararlar, hem parti içindeki konumunu hem de CHP'nin gelecekteki politikalarını şekillendirecek gibi görünüyor.
Bu tür olaylar, siyasi partilerin iç dinamiklerini ve liderlik becerilerini ortaya koyan önemli sınavlar olarak kabul edilir. CHP'nin bu sınavdan nasıl bir sonuçla çıkacağı, önümüzdeki günlerde daha net anlaşılacaktır.