Balıkesir Depremini Bilen Adam! Şener Üşümezsoy'dan Kritik Uyarı

Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde yaşanan 6.1 büyüklüğündeki deprem, Türkiye'yi bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleştirdi. Ancak bu depremle ilgili dikkat çeken bir detay ortaya çıktı: Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, aylar öncesinden bu bölge için uyarı yapmıştı. Peki, Üşümezsoy'un bu öngörüsü neye dayanıyordu ve gelecekteki depremler için neler söylüyor?

Üşümezsoy'un Temmuz Ayındaki Uyarıları

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, 16 Temmuz tarihinde yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekmişti. İstanbul'da büyük bir deprem beklentisi olduğunu ancak bu söylemin bilimsel bir dayanağı olmadığını belirten Üşümezsoy, asıl riskin Marmara'nın güneyinde olduğunu vurgulamıştı. Balıkesir, Simav, Uşak ve Sındırgı'yı işaret ederek bu bölgelerde deprem riskinin yüksek olduğunu belirtmişti.

Üşümezsoy'un uyarıları şu şekildeydi:

• İstanbul'da 7.2 büyüklüğünde deprem beklentisi bilimsel değil.
• Asıl risk Marmara'nın güneyinde, Balıkesir ve çevresinde.
• 1999 Gölcük Depremi sonrası stres birikimi Marmara'nın güneyine kaydı.

1999 Depremi ve Sonrası Stres Birikimi

1999 Gölcük Depremi'nin ardından Marmara Denizi'nde farklı fay segmentlerinde stres birikimi oluştuğunu ifade eden Üşümezsoy, bu gerilimin Adalar Fayı'ndan ziyade Marmara'nın diğer bölgelerinde yoğunlaştığını belirtmişti. Bu durumun, özellikle Balıkesir ve çevresindeki bölgelerde deprem riskini artırdığını vurgulamıştı. Bu açıklamalarıyla Üşümezsoy, olası depremlere karşı dikkatli olunması gerektiğinin altını çizmişti.

Deprem Sonrası Değerlendirmeler ve Gelecek Beklentileri

Balıkesir'deki deprem sonrası Üşümezsoy'un uyarılarının ne kadar yerinde olduğu bir kez daha görüldü. Uzmanlar, bu tür öngörülerin ciddiye alınması ve gerekli önlemlerin vakit kaybetmeden alınması gerektiğini belirtiyor. Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği unutulmamalı ve yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi, halkın bilinçlendirilmesi gibi konularda sürekli çalışmalar yapılması gerekiyor.

Deprem uzmanları, Türkiye'nin farklı bölgelerinde aktif fay hatları bulunduğunu ve bu hatlar üzerinde sürekli olarak enerji biriktiğini belirtiyorlar. Bu nedenle, deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde yaşayan vatandaşların her zaman hazırlıklı olması ve gerekli tedbirleri alması büyük önem taşıyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, binalar öldürür.