"Aşk Büyüdü Aşk": Cemal Süreya'nın Duygusal Mektupları!
İzmir Ege Haberleri

"Aşk Büyüdü Aşk": Cemal Süreya'nın Duygusal Mektupları!


16 May 20255 dk okuma7 görüntülenmeSon güncelleme: 10 July 2025

Turan Horzum'un İz Gazete için hazırladığı kitap sayfasında bu hafta, edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Cemal Süreya'nın "On Üç Günün Mektupları" eseri mercek altına alınıyor. Bu özel kitap, Süreya'nın eşi Zuhal Tekkanat'a yazdığı mektuplardan oluşuyor ve okurlara şairin iç dünyasına derin bir yolculuk imkanı sunuyor.

Aşkın ve Endişenin Satırları

Kitap, Zuhal Tekkanat'ın ciddi bir rahatsızlık geçirdiği ve felç kalma riski taşıdığı bir dönemde, Cemal Süreya'nın Ankara'dan İstanbul'a yazdığı mektupları içeriyor. Bu mektuplar, sadece bir aşkın ifadesi değil, aynı zamanda bir eşin endişesi, bir babanın özlemi ve bir şairin duygu yoğunluğu ile dolu. Süreya, mektuplarında hem gündelik yaşamın detaylarına yer veriyor hem de edebiyat, şiir ve hayata dair düşüncelerini paylaşıyor.

Cemal Süreya'nın mektuplarından bir alıntı:

“Aşk büyüdü aşk! Sen hastanedeyken her gün yazacağım sana. Seni nice sevdiğimi anlatacağım. Yüzüğünden öperim..."

Mektupların Edebiyat Dünyasındaki Yeri

Mektuplar, edebiyat araştırmacıları için de önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Çünkü bir yazarın ne yazdığı, kendi yaşamından bağımsız düşünülemez. Süreya'nın mektupları, onun şiirlerine ve düşüncelerine ışık tutarken, aynı zamanda dönemin sosyal ve kültürel atmosferine dair ipuçları sunuyor.

  • Süreya'nın hayatından izler taşıyor.
  • Şiirle birlikte dergicilik tutkusunu yansıtıyor.
  • Edebiyatçı dostlarıyla olan ilişkilerini gözler önüne seriyor.

"On Üç Günün Mektupları" Neden Okunmalı?

"On Üç Günün Mektupları", Cemal Süreya'yı daha yakından tanımak, onun düşünce dünyasına girmek ve aşkın en saf halini deneyimlemek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir eser. Kitap, aynı zamanda mektup türünün edebi değerini ve bir yazarın iç dünyasını anlamak için ne kadar önemli bir araç olduğunu da gözler önüne seriyor. Cemal Süreya'nın 41 yaşında Zuhal'ine yazdığı şu dizeler, tutkunun kelimelere dökülmüş hali adeta:

“Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı eski günlerdeki gibi Kalbim diyorum kalbim Daha dün tezgahtan çıkmış bir su sayacı gibi Aşkı anılar besliyor düşler kadar Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır Sevgi eskidikçe sevgi.”

Bu eser, Sevda Sözleri, Üvercinka ve Göçebe gibi önemli eserlere imza atmış Cemal Süreya'nın külliyatında ayrıcalıklı bir yere sahip.