Artemis Tapınağı: İzmir'deki Gizemli Sırrı Keşfet!
İzmir Ege Haberleri

Artemis Tapınağı: İzmir'deki Gizemli Sırrı Keşfet!


27 May 20255 dk okuma10 görüntülenmeSon güncelleme: 09 July 2025

İzmir'in gözde ilçesi Selçuk'ta yer alan Artemis Tapınağı, antik dünyanın en görkemli yapılarından biriydi. Tanrıça Artemis'e adanmış bu muazzam yapı, MÖ 550'li yıllarda tamamlanarak adeta bir sanat şöleni sunuyordu. Tamamen mermerden inşa edilmiş olması ve barındırdığı eşsiz sanat eserleri, Artemis Tapınağı'nı Dünya'nın Yedi Harikası arasına sokmayı başarmıştı. Ancak, günümüzde bu ihtişamlı yapıdan geriye sadece bir sütun ve birkaç mermer parçası kalmıştır. Peki, bu görkemli tapınağın başına neler geldi?

Artemis Tapınağı'nın İç Dünyası

Artemis Tapınağı, sadece dış görünüşüyle değil, aynı zamanda içindeki sanat eserleriyle de büyüleyici bir atmosfere sahipti. Ünlü Yunan heykeltıraşların eserleri, birbirinden değerli tablolar ve altın ile gümüşle süslenmiş kolonlar tapınağın içini adeta bir sanat galerisine dönüştürmüştü. Dönemin sanatçıları, en güzel heykeli yaparak bu kutsal mekanda sergilemek için adeta bir yarış içerisindeydiler. Tapınak, ziyaretçilerin uğrak noktası haline gelmiş ve büyük bir hayranlık uyandırmıştı.

Adını Unutulmaz Kılmak İçin Yakılan Tapınak

Tarihin ilk teröristi olarak kabul edilen Herostratus adlı bir Yunanlı, adını sonsuza dek yaşatmak amacıyla Artemis Tapınağı'nı ateşe verdi. MÖ 356 yılında gerçekleşen bu korkunç olay, tapınağın büyük ölçüde zarar görmesine neden oldu. Yakalandıktan sonra yargılanan Herostratus, eylemini neden gerçekleştirdiğini şu sözlerle açıkladı:

''Artemis Tapınağını ben, kendi başıma yaktım. Bu zaferi başkalarıyla paylaşamazdım. Ben, korkunun bütün basamaklarını tek tek çıktım. Her aşamasını iliklerime kadar yaşadım ve bitti. Birincisi, yaptığım şeyi ilk düşündüğüm an duyduğum korkuydu ama şan ve şöhret kazanacağımı bildiğim için bu korku uçup gitti. İkincisi, beni tapınağın içinde yakaladı. Duvarlara zift sürüp çırayla tutuştururken. Bir kaç vuruş, o korkuyu da alıp götürdü. En berbatı üçüncüsüydü. Tapınak yanıyor, tavan çatırdıyor, sütunlar devriliyor, mermer parça parça oluyordu. İnsanlar çığlık çığlığa saçlarını yolarak benim yaktığım ateşi görmeye geliyorlardı. Bunu da çabuk atlattım. Yanan tapınağın yanında bir tümseğe çıktım. Ve haykırdım. Heeeey, beni dinleyin. Bu tapınağını ben yaktım. Ben, Herostratus. Beni duydular, birden sus pus oldular. Ortalıkta sadece yanan tapınaktan çıkan sesler vardı. Sonra, üstüme doğru gelmeye başladılar. O suratlar. Gözlerindeki alevleri gördüm. İşte o an dördüncü korkuyu duydum. Ölüm korkusu. En cılızı da buydu. Çünkü, ben ölüme inanmam. Ben Herostratus'um. Artemis Tapınağı'nı yaktım. Adım çağlar boyunca hatırlanacak. Ama sen Baş Yargıç Kleon, seni kim hatırlayacak?''

Tapınağın Sonuçları ve Mirası

Herostratus'un bu açıklaması üzerine Efesliler, onu idama mahkum etti ve adının sonsuza dek unutulması için anılmasını yasakladı. Ancak, bu karar Herostratus'un amacına ulaşmasını engelleyemedi. Kötü bir şöhrete sahip olsa da, adı tarihe kazınmayı başardı. Daha sonra Artemis Tapınağı'nı yeniden inşa etme girişimleri olduysa da, Hristiyanlığın bölgede yayılmasıyla birlikte tapınağa ait taşlar başka yapılarda kullanılmak üzere taşındı ve bu eşsiz güzellik zamanla yok oldu.

Artemis Tapınağı'nın hikayesi, hırsın ve yıkımın bir araya geldiği trajik bir örnektir. Günümüzde sadece kalıntıları görülebilen bu yapı, antik dünyanın ihtişamını ve insanlığın kültürel mirasını koruma sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır. İzmir'e yolunuz düşerse, Selçuk'taki bu tarihi alanı ziyaret ederek geçmişin izlerini sürebilir ve Artemis Tapınağı'nın bir zamanlar ne kadar görkemli olduğunu hayal edebilirsiniz.