Aliağa'daki gemi söküm tesislerinde sular durulmuyor. 504 dönümlük arazi üzerinde kurulu tesislerde yaşanan son gelişmeler, rant iddialarını ve işçi eylemlerini beraberinde getirdi. CHP Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe'nin Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar'a yönelik suçlamaları ve işçilerin yaşadığı mağduriyetler, bölgedeki krizi derinleştiriyor.
Aliağa'da Neler Oluyor?
Aliağa Gemi Söküm tesislerinin Aliağa Belediyesi şirketi Petrol AŞ'ye satışı ve devriyle başlayan süreç, beraberinde bir dizi iddiayı getirdi. CHP Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe, Belediye Başkanı Serkan Acar'ın yan sanayicileri tehdit ederek, "Buraları satın almazsanız başınıza yıkarım" dediğini öne sürdü. Serçe, yaşanan sürecin netlik kazanmadığını ve Aliağa Belediyesi'nin şeffaf olması gerektiğini vurguladı.
Serçe, "Bu yer TOKİ’nin. TOKİ, bunu Aliağa Belediyesi’ne bağlı 47 milyon liralık sermayesi olan Petrol A.Ş.’ye devreden protokole imza atıyor. Meclis üyelerimiz ise bu konuda soru önergesi verdi. Önerge hakkında belediyeden dönüş yapılmadı. Burada bir güven sorunu var. Kimse Aliağa Belediyesi’ne güvenemiyor. Yan sanayicileri, parayı Aliağa Belediyesi’ne yatırırsa tapuyu da belediyeden almak istiyor. Ama tapunun TOKİ’den alınması isteniyor. TOKİ ile muhatap olmamıza da yanaşmıyorlar" şeklinde konuştu.
Gemi söküm yapılan alanın metrekare fiyatının yaklaşık 40 bin liradan başladığını belirten Serçe, "Yaklaşık 1 milyon lira bedelli yerler var. Bir şeylerin söylenmesi lazım. Kimse Aliağa Belediye Başkanı’na güvenmediği için satın almak istemiyor. Kimse satın alamayınca da TOKİ, Aliağa Belediyesi’ne 2 aylık süre veriyor, ‘Bu yerleri satmalısın’ diye. Protokolde ‘Gemi sökümcüsü dışında kimseye satamazsın’ gibi bir ibare var. Şu anda gelinen noktada kimse satın almak istemiyor. Aliağa Belediye Başkanı da ‘Bu yeri bende satın almazsanız, yerinizi yıkarım, orayı almak zorundasınız’ diyor" ifadelerini kullandı.
İşçiler Ayakta: "Yıkım Kararları Gönderildi!"
Bölgede eyleme çıkan işçiler ise sosyal medyada yaptıkları açıklamada, yaşadıkları mağduriyeti dile getirdiler. İşçiler, "İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamında, imar kaynaklı sorunlar sektörün suçuymuş gibi gösterilmekte; imarsız alanlarda imara aykırılık gerekçesiyle cezalar kesilmekte, haciz işlemleri uygulanmakta, tahsilatlar yapılmaktadır. Üstelik ruhsat harçları toplanmış, ancak ruhsatlar verilmemiştir. Buna rağmen üç yıl önce ruhsat vaadiyle ödeme yapan firmalarımıza yıkım kararı gönderilmiştir" şeklinde sitem ettiler.
- İşçiler ekonomik krizden etkileniyor.
- İmar sorunları sektörün suçu gibi gösteriliyor.
- Ruhsat harçları toplandı, ruhsatlar verilmedi.
- Yıkım kararları gönderildi.
DİSK Emekli Sen Ege Bölge Temsilcisi Sabahattin Yeşiltepe de bölgedeki 26 şirkette küçültmeye gidildiğini belirterek "Belediye kendi imkanlarıyla alıp düzenlemek istiyor. 26 şirketi küçültüp kendilerine lanse etmeye çalışıyorlar. Yer belediyeye devredildiğinden dolayı, belediye de bundan kâr elde etmeye çalışıyor. Burada çok büyük bir ekonomik rant var" şeklinde konuştu.
Sonuç Ne Olacak?
Aliağa'daki gemi söküm tesislerinde yaşanan bu krizin nasıl sonuçlanacağı merak konusu. Rant iddiaları, işçi eylemleri ve belediye başkanına yönelik suçlamalar, bölgedeki belirsizliği artırıyor. Tarafların uzlaşmaya varması ve şeffaf bir yönetim anlayışının benimsenmesi, krizin çözümü için önemli adımlar olabilir.
