
AKP'li Eski Bakanlardan Şok Çağrı: Yargı Hesaplaşma Aracı mı?
AKP'nin kurucuları arasında yer alan ve bir dönem Milli Eğitim Bakanlığı görevini üstlenen Hüseyin Çelik, eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç gibi önemli isimlerin de bulunduğu 19 kişi, dikkat çekici bir bildiri yayınladı. "Adalet Çağrısı" başlığıyla duyurulan bu ortak açıklamada, Türkiye'deki yargı sistemine yönelik ciddi eleştiriler dile getirildi ve hukuk devleti ilkesine geri dönülmesi çağrısında bulunuldu.
Adalet Çağrısının Arkasındaki Nedenler
Bildiride, 2017 Anayasa değişikliğiyle birlikte yürütmenin yetkilerinin arttırıldığı, yasama ve yargının ise kontrol altına alındığı vurgulandı. Bu durumun, kuvvetler ayrılığı ilkesini zedelediği ve hukuk devletinin temelini sarstığı ifade edildi. Açıklamada, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmaması, keyfi tutuklamalar ve kayyum uygulamaları gibi konulara dikkat çekilerek, bu uygulamaların hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu belirtildi.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
- "Ülkemizin hukuk devletine, eksiksiz, gerçek demokrasiye kavuşması; herkesin barış içinde, özgür, onurlu ve müreffeh bir yaşam sürmesi için, iktidarı, tüm yöneticileri ve hukuk uygulayıcılarını hukukun üstünlüğü ilkesine uymaya ve adaletli olmaya çağırıyoruz."
- "Mevcut gidişe seyirci kalmamak, her duyarlı yurttaşın görevi; insani ve vicdani sorumluluğudur. Çağrımız bu sorumluluğun gereğidir."
Eski bakanlar, akademisyenler ve hukukçulardan oluşan imzacıların ortak görüşü, adaletsizliğin tüm sorunların temelinde yattığı yönünde. Hukukun üstünlüğünün olmadığı yerde adaletin de olmayacağını savunan isimler, hukukun taraflı ve ayrımcı bir şekilde uygulanmasının devletin temelini çürüteceği uyarısında bulundu.
Yargı Bağımsızlığı ve Hukuk Devleti Vurgusu
Bildiride, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının sağlanması gerektiği vurgulanarak, yargının siyasi hesaplaşmaların aracı haline getirilmesinin demokrasinin sonunu getireceği belirtildi. Yargı mensuplarının inançlarını, siyasi görüşlerini ve ideolojik yaklaşımlarını kararlarına yansıtmalarının ciddi bir bağımlılık ve taraflılık sorunu olduğu ifade edildi. Bu nedenle, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını güvence altına alacak köklü bir yargı reformunun kaçınılmaz olduğu savunuldu.
Açıklamada şu önemli noktalara dikkat çekildi:
- Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalı.
- Hukuk eğitiminden yüksek yargı organlarının yeniden yapılandırılmasına kadar köklü bir yargı reformu yapılmalı.
- Siyasi hedef taşıdığı açıkça görülen yargısal uygulamalara son verilmeli.
- AYM ve AİHM kararlarının objektif bağlayıcılığı esas alınmalı.
- "Gizli tanık", "iltisak" gibi istismara açık uygulamalara son verilmeli.
Bildirinin son bölümünde, "Demokratik Hukuk Devleti" ve "evrensel hukuk ilkelerine" bağlılığın, yurttaşların esenlik ve güvenlik içinde yaşaması kadar, devletin varlığının ve saygınlığının da temeli olduğu vurgulandı. Bu nedenle, herkesin, iktidarı ve muhalefetiyle tüm siyasi tarafların, hukukun üstünlüğü ve adalet ilkesini yüksekte tutmaya, hukuka ve adalete bağlı kalmaya çağrıldı.
Sonuç olarak, AKP'nin kurucuları ve eski bakanları tarafından yapılan bu "Adalet Çağrısı", Türkiye'deki yargı sistemine yönelik önemli bir eleştiri ve uyarı niteliği taşıyor. Hukuk devleti ilkesinin yeniden tesis edilmesi ve yargı bağımsızlığının sağlanması yönünde yapılan bu çağrının, kamuoyunda ve siyasi arenada nasıl yankı bulacağı merak konusu.