10. Yargı Paketi: Cezaevi Kapasitesi Alarm Veriyor!

Avukat Ömer Tör, 10. Yargı Paketi'nin beklentileri karşılamadığını ve düzenlemenin temel amacının cezaevlerindeki kapasite sorununu çözmek olduğunu belirtti. Türkiye'deki cezaevi doluluk oranlarının endişe verici seviyelerde olduğunu ve bu durumun sürekli infaz düzenlemeleriyle aşılmaya çalışıldığını ifade etti.

Cezaevleri Doluluk Oranları Alarm Veriyor

Türkiye'deki cezaevlerinin doluluk oranları, suç oranlarındaki artışla birlikte kritik seviyelere ulaşmış durumda. Avukat Ömer Tör, bu durumun siyasi iradeyi sürekli infaz düzenlemeleri yapmaya yönelttiğini belirtiyor. Tör'e göre, suç oranlarını azaltmak yerine cezaevlerindeki sayıyı azaltma çabası, sorunun temelini çözmekten uzak bir yaklaşım.

Avukat Tör, infaz düzenlemeleriyle ilgili şu önemli noktalara dikkat çekti:

• Cezaevlerindeki Kapasite Sorunu: Cezaevlerindeki aşırı doluluk, düzenlemelerin temel sebebi.
• Suç Oranları: Suç işleme oranlarındaki artış, sorunu derinleştiriyor.
• Beklentiler: Kapsamlı bir infaz düzenlemesi beklentisi oluşmuştu, ancak beklentiler karşılanmadı.

10. Yargı Paketi Ne Getiriyor?

10. Yargı Paketi, kamuoyunda infaz düzenlemesi olarak bilinse de, beklentileri tam olarak karşılamadı. Avukat Tör, düzenlemenin temel olarak iki önemli değişiklik içerdiğini belirtiyor:

1. Suç Tarihi Esası: 31 Temmuz 2023 tarihi itibariyle cezalarda oluşan eşitsizliği gidermek amacıyla suçun kesinleşme tarihi yerine suç tarihi baz alınacak.
2. Tekerrür Hükümleri: İkinci kez tekerrür eden kişilerin koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanma koşulları yeniden düzenleniyor.

Tör, çözüm süreci kapsamında DEM Parti'nin bazı taleplerinin olduğunu ancak bu taleplerin iktidar tarafından kabul görmediğini de sözlerine ekledi. "50 bine yakın kişinin faydalanacağı" belirtilen düzenlemenin, cezaevlerindeki doluluğu ne kadar azaltacağı ise merak konusu.

İnfaz Kanunu'nda Sürekli Değişiklik Yapılması Doğru Mu?

Avukat Tör, İnfaz Kanunu'nda sürekli değişiklik yapılmasının doğru olmadığını savunuyor. Medeni ülkelerde bu kadar sık değişiklik yapılmadığını belirten Tör, Türkiye'deki cezaevi doluluk oranlarının yüksek olmasının temel nedeninin suç işleme oranlarının yüksek olması olduğunu vurguluyor.

Tör'ün açıklamalarına göre, şu anda cezaevlerinde 410 binin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bu durum, Türkiye'nin kaldırabileceği bir kapasitenin çok üzerinde. Hatta bazı cezaevlerinde hükümlülerin nöbetleşe yattığı durumlar yaşanıyor. Hükümetin bu doluluğu aşmak için sürekli kanun değişikliklerine gitmesi, sorunun kalıcı çözümünden uzak bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor.

Avukat Tör, bazı kanun düzenlemelerinin ne topluma ne suçun önlenmesine ne de caydırıcılığa faydası olduğunu belirterek, "Bir ceza işlesem de infazı yok" intibaının oluştuğunu ifade ediyor. Bu durum, suç işleme kararlılığını olumsuz etkileyebilir. Hukukçular olarak, bu kanunda bir süre değişiklik yapılmaması gerektiğini savunuyorlar.

10. Yargı Paketi'nin cezaevi kapasitesi sorununa ne kadar çözüm getireceği ve suç oranlarını azaltmaya yönelik uzun vadeli stratejilerin nasıl geliştirileceği, önümüzdeki günlerde daha netlik kazanacak. Ancak şu anki tablo, Türkiye'nin ceza adaleti sisteminde köklü değişikliklere ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.