Azerbaycan'ın yemyeşil dağlarının arasında, adeta saklı bir mücevher gibi parlayan Lahiç köyü, ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Köy meydanında yükselen kısa minareli cami, hemen yanındaki hamam ve çeşme, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Kırmızı çatılı evlerin çevrelediği bu meydanda, bir evin camında dalgalanan Azerbaycan ve Türkiye bayrakları, iki ülke arasındaki kardeşliğin sembolü gibi duruyor.
Lahiç'e Yolculuk: Tehlikeli Ama Büyüleyici
Lahiç'e ulaşmak için Girdimançay Nehri üzerindeki asma köprüden geçmek gerekiyor. Bu yolculuk, Azerbaycan'ın en tehlikeli güzergahlarından biri olarak bilinse de, Lahiç'in büyüsü bu tereddütleri ortadan kaldırıyor. Yol boyunca karşılaşılan koyun sürüleri, dar geçitler ve dik kayalıklar, adeta bir doğa harikası sunuyor. Erzincan Kemaliye ve Artvin manzaralarını aratmayan bu coğrafya, Lahiç'e ulaşmayı daha da anlamlı kılıyor.
19. yüzyılın sonlarına kadar bakırcılık ve zanaat kollarıyla geçinen Lahiç, Rusya'dan gelen ucuz fabrika ürünleri nedeniyle zor günler geçirmiş. Ancak 1980'lerde köye araç yolu açılmasıyla köyün kaderi değişmiş. Turizm potansiyeli fark edilerek koruma altına alınan Lahiç, mimarisi ve coğrafyasıyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor. Sokakları dere taşlarıyla kaplı, evleri ahşap direklerle desteklenmiş bu köyde, her mahallenin kendine ait bir camisi ve çeşmesi bulunuyor.
Nuri Paşa'nın Lahiç'teki İzleri
Lahiç'i ikiye ayıran Lulo Nehri'nin kuzeyindeki Aragit bölgesinde, Ali Aliyev'in gösterdiği üç katlı ev, Nuri Paşa'nın karargahı olarak kullanılmış. Rivayetlere göre, Nuri Paşa sayesinde Lahiç, Ermenilerin giremediği tek köy olmuş. Ali Aliyev, Nuri Paşa'nın kahramanlık hikayelerinin unutulmaması için Bakü'de ve Lahiç'te bir heykelinin dikilmesini istiyor.
Nuri Paşa'nın Azerbaycan'ın dört bir yanındaki izleri, sözlü tarih araştırmalarıyla gün yüzüne çıkıyor. Abdulhamit Avşar'ın "Kafkas İslam Ordusu Yitik Neslin Hikayesi" kitabı, Nuri Paşa ile Bakü'ye giden ve vatan hasretiyle hayatını kaybeden Türk askerlerinin hikayelerini anlatıyor. Bu askerlerin yakınları, Türkiye'deki akrabalarıyla mektuplaşmayı keserek, Sovyet rejiminde yaşadıkları zorlukları dile getiriyor. Sürgünlerde hayatını kaybeden ve mezarları bile olmayan bu kahramanlar, vatan hasretiyle gözlerini yumuyor.
Lahiç, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de dikkat çekiyor. Nuri Paşa'nın izlerini taşıyan bu köy, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki kardeşliğin sembolü olarak ziyaretçilerini bekliyor. Lahiç'i ziyaret ederek, geçmişin izlerini sürebilir, doğanın tadını çıkarabilir ve unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsiniz.